Asistanıma İsviçre'deki banka hesaplarınıza onar milyon dolar yatırmasını emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت مساعدي أن يضيف الى حسابكم فى البنك السويسرى |
Wilks'e, diğer tüm davaları beklemeye almasını emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت ويلكز بأن يُنحّى كل شئ آخر جانبا |
Bu olayı hatırda tutmak için 30 gün kutlama yapılmasını emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت بثلاثين يوماً من الإحتفالات للإحتفال بهذه المناسبة |
- Koruyucu'nun tahliye edilmesi emrini verdim. - Bunu görebiliyorum. | Open Subtitles | "لقد أمرت بأخلاء الـ "ديفيندر - يمكننى رؤية هذا - |
Yine de her türlü tedbiri alma konusunda emir aldım. | Open Subtitles | مع ذلك، لقد أمرت بأن أتَخذ جميع الإجراءات الوقائيَة |
Tek bir teröristi haklamak için masum sivillerle dolu koca bir köyü yerle bir eden hava saldırısı emri verdin. | Open Subtitles | لقد أمرت بإطلاق صاروخ... قد قضى على قرية كاملة من المواطنين الابرياء حتى تحصل على إرهابي واحد |
Kuvvetlerimize sınırda toplanma emri verdim. | Open Subtitles | لقد أمرت القوات بإعادة تشكيل المجموعات على الحدود |
Eh, kahrolası saldırıya emir verdim. Ne yaptığımı sanıyorsun? | Open Subtitles | لقد أمرت بالهجوم اللعين , ماذا تعقتد أننى قد فعلت ؟ |
Atreides Sarayı'na baharat için Arrakis'i işgal etmesini emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت أسره الاتريدس أن يحتلوا مناجم السباسى |
Dışarıda bekleyen ajanlara seni serbest bırakıp eve götürmelerini emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت بإطلاق سراحكِ العملاء ينتظرون بالخارج ومعهم تعليمات بالعودة بكِ للمنزل |
Birliklere Maling Dao'ya gitmelerini emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت القوات بالعودة الى مرتفعات دواو |
Richard'ın ordusuna acilen benimle Londra'nın dışında buluşmasını emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت جيوش ريتشارد أن تواجهني على الفور |
Mekanizmanın rutin temizlenmesini emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت بتوضيح روتيني للبلبلة |
P3X-118'in çevirme programımızdan çıkarılmasını emrettim. | Open Subtitles | لقد أمرت الوحده بى 3 أكس - 18 أن تبقى خارج برنامجنا الأتصالى |
Bölgeyi ortadan kaldırmak için bir F-16 filosu gönderilmesi emrini verdim. | Open Subtitles | لقد أمرت سرب من طائرات أف 16 لتدمير الموقع |
Bu seçeneklerin hiçbirini kabul etmezlerse Amiral Somerville'e Oran'daki Fransız donanmasını bombardıman etmesi emrini verdim. | Open Subtitles | إذا لم يقبلوا بأي من هذه الخيارات لقد أمرت العميد (سوميرفيل) بقصف الأسطول الفرنسي في ميناء (وهران) |
Air Force One'a ateş etmem için emir aldım. | Open Subtitles | لقد أمرت للتو بإطلاق النار على طائرة الرئيس |
Rotayı Rangoon'a çevirmek için emir aldım. | Open Subtitles | لقد أمرت أن أحول خط سيرى لـرانجون |
Henry'ye beni öldürme emri verdin. | Open Subtitles | لقد أمرت ـ هنري ـ أن يقتلني |
Tam kapsamlı bir arama ve kurtarma operasyonu emri verdim. | Open Subtitles | لقد أمرت بعملية بحث و إنقاذ و خصصت عمليات مسح بالقمر الصناعي |
Eduardo Vargas'a olanlardan sonra Ajan Walker ve Anderson'un dairelerini arama emri verdim. | Open Subtitles | على أعقاب ما حدث لـ"ادواردو فارجاس" لقد أمرت بتفتيش شقتي الضابطة "وولكر" والضابط "اندرسون" |
Zarar görebilecek konumda olan bütün Çinlilerin tahliye edilmesi için emir verdim bile. | Open Subtitles | لقد أمرت بالإخلاء الفوري لأي من الرعايا الصينيين المحتمل بأن يتأذون |
Onu salıvermesi için Karen Hayes'e çoktan emir verdim... ve onun ipini çekmek için... önceden konuştuğumuz ayarlamalar yürürlüğe girmiş durumda. | Open Subtitles | لقد أمرت (كارين هيس) بإطلاق سراحه والترتيبات التي كنا نعد لها بشأن التخلص منه بدأت بالفعل |