Tüm gününü annem ve babam ile geçirdi... Ve annen adına özür diledi. | Open Subtitles | لقد أمضى اليوم بطولهِ مع أميّ و أبيّ، لقد إعتذر نيابة عن والدتك. |
Hapiste 21 yıldan fazla geçirdi ve artık farklı biri oldu. | Open Subtitles | لقد أمضى 21 سنة في السجن وحسب معرفتي به فقد أصبح شخصاً مختلفاً |
Evet, yani adam aylarını nükleer atık soluyarak geçirmiş. | Open Subtitles | . صحيح ؟ ، أعني لقد أمضى شهوراً يستنشق بجوار النفايات النووية |
Çocuk karakolda senden çok daha fazla zaman geçirmiş. | Open Subtitles | لقد أمضى هذا الشاب وقتاً أكثر منكَ في سجنُ الأحداث |
Tüm yaşamını Şikago'da harcadı, ama bak nerede doğmuş. | Open Subtitles | لقد أمضى عمره كله في شيكاغو لكن انظر أين ولد لورانس , كنساس |
Zavallı çocuk tüm gününü sana harika bir yemek pişirmek için harcadı.. | Open Subtitles | يا للشاب المسكين لقد أمضى اليوم بأكمله يطبخ لكِ تلك الوصفة الكبيرة و .. |
Ondan önce Güney Ridge hapishanesinde 2 yıl yatmış. | Open Subtitles | حسنا، قبل ذلك، لقد أمضى سنتين في إصلاحية ساوث ريدج |
Hayatının yarısını Alzheimer'ı araştırmakla geçirdi. | Open Subtitles | لقد أمضى نصف حياته بالبحث في موضوع الزهايمر. |
Yani o 10 gününü onlarla birlikte geçirdi ve bu onun üzerinde hiçbirşey yapmadı? | Open Subtitles | لقد أمضى 10 أيّام مع أؤلئك القوم و لم يحدث له شيء؟ |
Tüm maçı tribünlerdeki insanlara ve sahadaki futbolculara bağırarak geçirdi. | Open Subtitles | أقصد لقد أمضى الوقت كلهُ يصرخ على الناس في الملعب, و كذلك على اللاعبين في أرضية الملعب |
Son üç saati, bana parçacıklarla dalgaların farkını anlatmakla geçirdi. | Open Subtitles | لقد أمضى الثلاثة ساعات الماضية يشرح الفرق بين الموجات والجزيئات لي |
Son iki yılını Beyaz Saray'da geçirdi. | Open Subtitles | لقد أمضى السنتين الأخيرتين في المنزل الأبيض |
80'lerin ortalarında sağ görüşlü militanlarla vakit geçirmiş. | Open Subtitles | لقد أمضى بعض الوقت مع ميليشيّات الصحيح سياسيّاً بمُنتصف الثمانينيّات. |
Tüm hayatını bunun gibi merkezlere girip çıkarak geçirmiş. | Open Subtitles | لقد أمضى حياته داخل وخارج مصحات كهذه. |
Birisi şurada çevreyi izleyerek biraz vakit geçirmiş ve bunu düşürmüş. | Open Subtitles | لقد أمضى أحدهُم وقتا في المراقبة من هنا |
Dün gece Kenmare ve Lafayette'nin köşesinde 45 dakika geçirmiş. | Open Subtitles | لقد أمضى خمسٌ وأربعون دقيقة على رُكن " كانمير" و "لافايت" الليلة الماضية |
Aradım ve Trey'i kontrol ettim. O sadece hastanede bir gece geçirmiş. | Open Subtitles | لقد أمضى ليلة واحدة فقط في المستشفى |
Bütün hayatını bir yıldız olmak için harcadı ve sonrasını hiç düşünmedi. | Open Subtitles | لقد أمضى حياتُه كاملة أن يُصبح نجماً ولم يُفكّر قط بما سيُصبح بعد ذلك. |
Baban hayatını yükümlülükler altına girerek harcadı. | Open Subtitles | لقد أمضى حياته وهو يضع لنفسه الالتزامات |
Oğlun hayatını, eve hiç gelmeyen bir babayı beklerken harcadı! | Open Subtitles | لقد أمضى أبنك حياته منتظراً أباً ! لم يعد أبداً للمنزل |
-Hayır Carlos haftasonunu harcadı o arabaya | Open Subtitles | مستحيل, لقد أمضى (كارلوس) الأسبوع كله و هو يعمل عليها |
Rikers'ta beş yıl hapis yatmış. | Open Subtitles | "لقد أمضى خمس سنوات بسجن جزيرة "رايكرز |