"لقد اصطدمت" - Traduction Arabe en Turc

• çarptım
• karşılaştım
• kapağımdan sekip
• çarptın
• çarpmış
• çarpıştım
• kaza yaptım

- Hayır. bir yere çarptım. Karı koca gibisiniz.
ـ كلا، لقد اصطدمت بشيء ـ انكما زوجين متشابهين

Kapıya çarptım, yüzüm zedelenmiş olmalı.
لقد اصطدمت بإطار الباب لابد من أن وجهي عليه كدمات

Bir psikayatristle karşılaştım. Aslında bana çarptı.
لقد اصطدمت للتو باحد المحللين النفسيين حقيقة هو من اصطدم بي

Kurşun diz kapağımdan sekip öbür taraftan çıktı.
لقد اصطدمت الرصاصة بركبتي ومرت من الجهة الأخرى!

Bir balığa çarptın ve çeyrek milyon dolarlık denizaltıyı parçaladın.
عظيم , لقد اصطدمت بسمكة وخربت جهاز بمليون دولار

Ufak bir ezilme, tatlım. Bir şeye çarpmış olmalıyım.
إنها مجرد كدمة يا عزيزتي، لقد اصطدمت بشيء ما

Başka bir patenci ile çarpıştım ve o yaralandı.
لقد اصطدمت بمتزلجة أخرى و تأذت هي بشدة.

Birçok kaza yaptım, hatalar yaptım ama neyse ki iyileştim, daha iyi oldum.
لقد اصطدمت عديد المرات مرتكباً بعض الهفوات لكن لحسن الحظ فأنت تتحسن

Masaya çarptım. Dikkat etmemiştim. Özür dilerim.
لقد اصطدمت بالطاولة لم اكن منبهه انا اسفة

Kahretsin, dirseğim kanıyor. Bir kayaya çarptım.
تبا لقد اصطدمت بصخرة ما إن مرفقي تنزف

- Kiralık arabayı çarptım.
لقد اصطدمت بالسيارة المستأجرة ماذا ؟

Evet, bir geyiğe çarptım.
نعم، لقد اصطدمت بغزال

Ee, dışarda karşılaştım ve davet ettim şu an oturma odasında oturuyor.
حسنا , لقد اصطدمت بها بالخارج ودعوتها للداخل وهى تجلس فى غرفة المعيشة الأن

Louis Waters'la karşılaştım.
لقد اصطدمت بـ ( لويس واترز )َ

Montana'da yetkim var yok umurumda bile değil arabanla bir kıza çarptın ve kaçtın.
لاأهتمُّ إطلاقاً إن كان لديّ سلطةٌ بِـ"مونتانا" أم لا . لقد اصطدمت بفتاةٍ وهربت

Önünde giden otobüs telefon kulübesine çarpmış.
لقد اصطدمت حافلة أمامه بعمودٍ كهربائي

Buraya gelirken bir bisiklet ile çarpıştım
لقد اصطدمت بي دراجة في طريقي إلى هنا

1982'de Imola'da kaza yaptım, saatte 260 km hızla gidiyordum!
لقد اصطدمت في "إيمولا" عام 1982 *مدينة إيطالية تقع في مقاطعة بولونيا الإيطالية* بسرعة 260 كيلو في الساعة