"لقد بكى" - Traduction Arabe en Turc

• ağladı
• ağlamıştı
• ağlayıp
• ağlıyor

ağladı ve kalbine yumruk atmışım gibi hissettiğini söyledi.
لقد بكى وقال إنني أشبه وكأنني لكمته على قلبه

Ve asla arkama bakmadım. Çok ağladı,mızmızlar gibi.
و لم ألفت إلى الوراء مطلقاً لقد بكى بشدة، بكاءاً صاخباً

Bebek gibi ağladı.
لقد كسرت له إبهامه. لقد بكى مثل الطفل.

Mesela şu adamı biliyorum. Karısı öldüğünde ağlamıştı.
أنا أعرفه، لقد بكى عندما ماتت زوجته

Babama Oxford'a girdiğimi söylediğimde ağlamıştı.
اتعرف, لقد بكى أبي عندما اخبرته بالتحاقى لـ "أوكسفورد"

Ayrılık zamanı gelince ağlayıp en güzel doğum günü olduğunu söylemişti.
لقد بكى عندما حل وقت الرحيل وقال بأنها افضل حفلة عيد ميلاد في حياته

Çocuk, insanların masumiyetinin kaybolmasına, ve kalplerindeki karanlığa ağlıyor.
لقد بكى الصبي على نهاية البراءة و على ظلمة قلوب البشر

"Sirkin şehre geldiği gün bebek ağladı."
" لقد بكى الصبيّ في اليوم الذّي " " أتى فيه السيرك إلى المدينة "

Biraz ağladı ama sonra sustu. İyi bari. Başka bir şey oldu mu?
لقد بكى قليلاً ثم توقف - جيد, هل حدث أي شيء آخر؟

Caddelerde, kollarımda ağladı... Gerçekten mi?
لقد بكى في الشارع، و بكى بين ذراعي

Bir sürü ağladı.
لقد بكى من كل قلبه.

Adam bebek gibi ağladı, o ise sıkılmış görünüyordu.
لقد بكى كالطفل و هي بدت مضجرة

Sadece yalnız kaldığında biraz ağladı.
لقد بكى فقط عندما غادرتم

Sarışın çocuk. Çok ağlamıştı.
فتى أشقر لقد بكى كثيراً

"Elinden aldığım zaman ağlamıştı."
لقد بكى عندما أخذتها منه

Oğlum babasıyla ava ilk çıktığı zaman ağlamıştı.
أول مرة ذهب فيها ابني للصيد مع والده لقد بكى ... .

- Anca ağlayıp durdu. - Galiba tek bildikleri ağlamak.
لقد بكى طوال أفترض أن هذا ما يفعله الأطفال

Kendi kendine ağlayıp uyudu.
لقد بكى حتى النوم

Sevdiği kadın için ağlıyor yaşamının son dakikalarında onun affını diliyordu.
لقد بكى لأجل المرأة التي يُحبها لقد واجه أخر أيام حياته طالباً منها مُسامحته

Bayağı komik, ağlıyor falan. Ama şu Quagmire'a inanabiliyor musun?
انه مضحك جداً، لقد بكى.