Tartıştık ve sizin için imza atıp, damga basmamı kabul ettiniz. | Open Subtitles | لقد تجادلنا وقد وافقت فى النهاية لذا كان على التوقيع عنك ووضع الختم الخاص بك. |
Pastırma konusunda bir hafta Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا لمدة أسبوعٍ كامل من أجل شريحة اللحم تلك |
Biraz Tartıştık ama bence çok yararlı oldu. | Open Subtitles | لقد تجادلنا ولكن حديثنا كان مثير |
Onunla Tartıştık ve düşüp kafasını kırdı. | Open Subtitles | لقد تجادلنا و لديه ... ذلك الجرح البليغ ولم أجده مذ ذلك الحين |
Onu rahat bırakmasını söyledim. | Open Subtitles | لقد تجادلنا |
Sen ve ben bu konuyu yıllarca Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا في هذه الامور لسنوات |
Onunla bazı arazi konularında Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا حول الأراضي المتنازع عليها. |
İhtilaflı arazi için Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا حول الأراضي المتنازع عليها. |
Biz, bu sabah onunla biraz Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا هذا الصباح |
- Dün Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا ليلة البارحة |
Yok bir şey. Biraz Tartıştık o kadar. | Open Subtitles | هذا لا شيء، لقد تجادلنا فقط. |
Tartıştık. Evden ayrıldı. | Open Subtitles | لقد تجادلنا و هي غادرت شقتنا |
Victor, sen ve ben, Tartıştık. | Open Subtitles | (لقد تجادلنا أنا وأنت يا (فيكتور |
Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا |
Bugün Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا |
Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا. |
Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا |
Biraz Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا. |
Tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا |
Onu rahat bırakmasını söyledim. | Open Subtitles | لقد تجادلنا |