"لقد جاءوا" - Traduction Arabe en Turc

    • Geldiler
        
    • gelmişler
        
    • geliyorlar
        
    Avluya Geldiler ve bazı rehinelerle birlikte onu da aldılar. Open Subtitles لقد جاءوا الى الحظائر و قبضوا عليه ,مع بعض اللاجئين
    Madenin kapısına Geldiler ve orada durup bana baktılar. Open Subtitles لقد جاءوا حتى باب المنجم ووقفوا ينظرون لي
    Buraya senin peşinden mi Geldiler yoksa kehanet olayı mı? Open Subtitles .. حسناً ، لقد جاءوا هنا خلفك أو هو أمر تلك النبوءة ؟
    Yok bir şey. Polonyalılıklarını göstermeye gelmişler. Open Subtitles لا شيء, لقد جاءوا لإظهار أوه "البولندية الخاصة بهم
    Kiralık ev için gelmişler. Open Subtitles لقد جاءوا من أجل الشقة
    Onur ve saygıya önem veren bir kültürden geliyorlar. Open Subtitles لقد جاءوا من ثقافة تقيم الشرف و الأحترام
    Sudan geliyorlar, sonsuza kadar karada yasayamazlar. Open Subtitles لقد جاءوا من البحر، ولا يمكنهم الحياة على البر إلى الأبد
    Oraya çok sıkı şekilde Geldiler. "Duvara sıra olun bakalım!" Open Subtitles لقد جاءوا الى هناك بمسدسدات 10 وبرشاشات 10
    Beni görmeye Geldiler, 4400'ler olarak, birbirimize destek olmamız lâzım. Open Subtitles لقد جاءوا لزيارتي , نحن من الـ 4400 يجب ان نتقارب
    Beni görmeye Geldiler, 4400'ler olarak, birbirimize destek olmamız lâzım. Open Subtitles لقد جاءوا لزيارتي , نحن من الـ 4400 يجب ان نتقارب
    İnsanoğlu bize ihtiyaç duydu. Bu gezegene pek çok hastalıkla Geldiler. Open Subtitles البشر كانوا يحتاجوننا، لقد جاءوا لهذا الكوكب وبهم أمراض كثيرة لا يمكننا علاجها
    Bizi yok etmeye, Bahçemiz'i talan etmeye, Dünyamız'ı kurutmaya Geldiler. Open Subtitles ,لقد جاءوا ليدمروننا لإفساد الحديقة و تمليح الأرض
    Bizden isteklerde bulunmaya Geldiler. Neden biliyor musun? Open Subtitles لقد جاءوا ليطلبوا منا معروفاً هل تعلم لماذا؟
    Onları piç etme şansım bile yok. Zaten öyle Geldiler. Open Subtitles علاوة على أنني لا أملك الفرصة كي أفسد الأمر، لقد جاءوا فعلاً
    Onlar, seni çekmeye gelmişler.. Open Subtitles لقد جاءوا لتصويرك
    Fikrimi değiştirmeye gelmişler. Open Subtitles لقد جاءوا لتغيير رأيي.
    Ne iyi etmişler de beni görmeye gelmişler. Open Subtitles لقد جاءوا إلى هُنا لرؤيتي.
    Hediyeleriyle beraber gelmişler. Open Subtitles لقد جاءوا يحملون الهدايا.
    Hepsi garanti olmadığını biliyor ama yine de geliyorlar. Open Subtitles هم يعرفون أنه لا توجد ضمانات لقد جاءوا على أية حال
    Sihir görmeye geliyorlar. Neden göstermeyelim ki? Open Subtitles لقد جاءوا لرؤية السحر لماذا لا نريهم إيّاه؟
    Hayır, hayır, istedikleri -- Benim için geliyorlar. Open Subtitles لا ، لا ، إنه أنا ، لقد جاءوا من أجلى
    Onun için geliyorlar. Gidelim! Open Subtitles لقد جاءوا لأجل الجهاز، فلنتحرك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus