Bu işi buraya ben getirdim. Yaptıklarımdan sorumluyum. | Open Subtitles | لقد جلبتُ ذلك علي نفسي، فأنا مسؤول عن أفعالي |
Burası onun eviydi ve ben tutup başka bir adam getirdim. | Open Subtitles | لقد كان هذا منزله و لقد جلبتُ رجلاً آخر إليه |
Kaptan, temiz bir üniforma getirdim. Bunu giymelisiniz. | Open Subtitles | مهلاً, أيها الكابتن, لقد جلبتُ لك ملابس نظيفة أريدك أن تلبسها. |
Sana biraz taze pişmiş kurabiye getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتُ لكِ بعضٍ من الكعك المُحمص الطازج. |
Makineyi, otları kesmek için almıştım. | Open Subtitles | لقد جلبتُ آلة العشب لأقص الحشيش كلهُ |
Açsanız, koyun etiyle hindistancevizi sütü getirdim. | Open Subtitles | أأنتما جائعان؟ لقد جلبتُ بعض الضّأن وحليب جوز الهند |
Size yeni bir kilit getirdim, ama, halâ tornavida ile idare ederiz, diyorsanız, siz bilirsiniz. | Open Subtitles | لقد جلبتُ لكم قفل جديد، مالم أنتِ وشقيقتكِ مستمرين بإستخدام مفك البراغي. |
Karnına iyi gelir diye muzla su getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتُ لكِ موزةً وبعضُ الماء لكيّ تساعدَ معدتَكِ لتكون أفضل. |
Onlara yolunu kaybetmişleri, sorunlu ve umutsuz olanları getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتُ لهم التائهون أولئك المضطربون أولئك اليائسون |
Onlara yolunu kaybetmişleri, sorunlu ve umutsuz olanları getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتُ لهم التائهون أولئك المضطربون أولئك اليائسون |
Selam koca götlü. Sana çiçek getirdim ama artık kanalizasyona girme! Orada çalışmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | مرحباً، أيها السمين لقد جلبتُ لكَ الزهور ولكن إبقى بعيداً عن المجاري نحن نحاول العمل هناك. |
İlk seferde yanlış kızı getirdim ikincide tutuklandık. | Open Subtitles | في المرة الأولى لقد جلبتُ الفتاة الخاطئة وفي المرة الثانية تم القبض علينا |
En azından bunu senin için getirdim. | Open Subtitles | حسنٌ, على الأقل لقد جلبتُ هذه لك. |
İstediklerini getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتُ لكَ الأغراض التي طلبتَها |
Bunu bir sebep için getirdim tek bir sebep için! | Open Subtitles | لقد جلبتُ هذه لسـبب واحـــد ! والسبب الوحيد |
Ben kendi bahçemden size mango getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتُ بعض المانجا من مزرعتي |
Küçük bir içecek getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتُ بعض المشروبات الصغيره. |
Size öğle yemeği getirdim. | Open Subtitles | مرحباً , لقد جلبتُ الغداء لكم يا رفاق. |
Kasanızı ve bilgisayarınızı getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتُ لكِ خزنتكِ و حاسبوكِ. |
Yüzbaşım, takviye kuvvet getirdim! | Open Subtitles | أيّها القائد، لقد جلبتُ تعزيزات |
Bugün yanıma güzel bir bluz almıştım. | Open Subtitles | تعلمين , لقد جلبتُ قميص مكشوف معي اليوم |