"لقد حللت" - Traduction Arabe en Turc

    • çözdüm
        
    • çözdün
        
    • inceledim
        
    • analiz ettim
        
    • çözdünüz
        
    • test yaptırdım
        
    Mektuptaki şifreyi çözdüm ve buraya Greta'yı öldüren pisliği gebertmeye geldim. Open Subtitles ،أنا لقد حللت الدليل في الرسالة وأنا لقد أتيت إلى هنا لكي أقتل الحقير الذي قتلها
    Her neyse, ne olduğunu çözdüm, ve ne olduğunun farkına vardım... Open Subtitles على أية حال لقد حللت اللغز و أدركت ما الأمر
    Daha önce görmediğim bir kalp bozukluğunu tahmin ederek vakayı çözdüm. Open Subtitles لقد حللت للتو حالة بتنبؤ عيب لم يُري من قبل
    Tebrikler Acheson. Cidden davayı çözdün. Open Subtitles تهانينا يا آتشسن، لقد حللت القضية بالفعل.
    Blue Bay'in tarihindeki en büyük cinayet davasını çözdün. Open Subtitles لقد حللت أكبر جريمة قتل في تاريخ الخليج الأزرق
    Her açıdan inceledim ve en iyi seçenek bu. Open Subtitles لقد حللت الموضوع من جميع الزوايا و هذا هو احسن خيار
    Phil'in öğrettiği gibi, durumu analiz ettim, gücümü kontrol ettim ve tekmeyi bastım! Open Subtitles مثلما قال لي فيل لقد حللت الوضع أسيطر على قوتي و أركل
    Daha önce görmediğim bir kalp bozukluğunu tahmin ederek vakayı çözdüm. Open Subtitles لقد حللت للتو حالة بتنبؤ عيب لم يُري من قبل
    çözdüm. Adamımız o. Adamımız o. Open Subtitles لقد حللت القضية لقد قمت بحلها، هو من قتلها
    Davayı çabucak çözdüm ki diğer şeylere vakit ayırabileyim. Open Subtitles لقد حللت القضية سريعاً وذلك زودني بالوقت لأتبع الأمور الأخرى
    Bir cinayeti sadece diş sayesinde çözdüm ama genelde bir büyüteçten ziyade daha gelişmiş ekipmanlar kullanırım. Open Subtitles لقد حللت جرائم فقط باستخدام ,الاسنان ولكني استخدم وبشكل كبير العديد من المعدات المتطوره اكثر من العدسه المكبره
    Mektuptaki şifreyi çözdüm ve buraya Greta'yı öldüren pisliği gebertmeye geldim. Open Subtitles ،أنا لقد حللت الدليل في الرسالة وأنا لقد أتيت إلى هنا لكي أقتل الحقير الذي قتلها
    Bana X dolar verin." 3'te 1'i kağıdı parçaladıktan sonra bize gelip dediler ki, "Deneyci Bey, ben X tane soru çözdüm. Bana X tane jeton verin." TED ثلث الناس، عندما أنتهوا من تمزيق الورق، جاءوا إلينا وقالوا، " يا أستاذ، لقد حللت المسائل "س". أعطني "س" من الرموز."
    Bu aktör öğrenci, 30 saniye sonra ayağa kalkıp "Ben herşeyi çözdüm! Şimdi ne yapacağım?" TED هؤلاء الممثلون دور الطلاب وقفوا بعد 30 ثانية، وقالوا، " لقد حللت كل شئ. ما الذي عليّ فعله؟"
    Hadi evlat. Az önce özgürlük haritasının bir parçasını çözdün. Open Subtitles بحقك يا فتى، لقد حللت للتو جزء من الخريطة نحو الحرية
    Davayı çözdün. Sözünü tuttun. Open Subtitles لقد حللت القضية لقد وفيت بوعدك
    O yaptı. Olayı inanılmaz bir hızla çözdün Astsubay Oliver. Open Subtitles لقد حللت القضية بسرعة فائقة، أيتها الضابطة...
    Kurbanın kiralık arabasında bulunan kanıtları inceledim. Open Subtitles لقد حللت الأدلة التي وجدتها في سيارة الضحية
    Mümkün olan bütün bıçak türlerini inceledim fakat hiçbiri kafadaki yaraya uymuyor. Open Subtitles بالضبط لقد حللت كل سكينة ممكنة ولا واحدة منها تطابق جرح رأس الضحية
    Jimnastik salonundaki yeşil kalıntıyı analiz ettim ve bilin bakalım ne çıktı? Open Subtitles لقد حللت المخلفات الخضراء التي على أرضية النادي، و احزروا ماذا
    Banka kasasındaki kanı analiz ettim. Open Subtitles لقد حللت أثر الدم من قبو المصرف
    Bulmacayı çözdünüz. Open Subtitles لقد حللت لغز الأحجية
    Ben test yaptırdım ve_BAR_negatifti. Open Subtitles حسنا لقد حللت من قبل و النتيجة كانت سلبية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus