Evet, Guy'ya gideme-- gidemeyeceğimi söyledim. - Sokakta tanıştığı bir kızı davet etti. | Open Subtitles | أجل, اخبرت (غاي) أنه لا يمكنني الذهاب, لقد دعى هذه الفتاة التي قابلها في الشارع. |
Metresini düğüne davet etti. | Open Subtitles | لقد دعى عشيقته إلى الزفاف |
Bütün broker dostlarını davet etti. | Open Subtitles | و لقد دعى كل الأصحاب |
- Kendi kendini davet etti. | Open Subtitles | - لقد دعى نفسه - |
Esme'yi öğle yemeğine davet etti. | Open Subtitles | لقد دعى " إيزمي " للعشاء |
Booth, Sweets'i bizle yaşaması için davet etti. | Open Subtitles | لقد دعى " سويتس " للعيش معنا |