"لقد رحلوا" - Traduction Arabe en Turc

• Gittiler
• Gitmişler
• gitti
• Onlar öldü
• uzaklaşmışlar

Gördün mü, annen haklıymış, Gittiler.
أمكِ كانت على حق. لقد رحلوا جميـعاً. من فضلك لا تبكي، يا حبيبتي.

Gezegenlerde toplama yapmak için buradan Gittiler.
لقد رحلوا إستعدادا للهجوم على الكواكب المختلفة

Bebeğim, sorun yok. Gittiler. Arkamızdalar.
عزيزتي الامور على مايرام لقد رحلوا انهم وراءنا لقد رحلوا

Gitmişler. Kimse yok. Hadi uzayalım.
لقد رحلوا ، لا يوجد أحد هنا فلنذهب من هذا المكان

- Kahretsin. Gitmişler. - Geyik'e filan mı çarptın?
اللعنة ، لقد رحلوا هل صدمت ايلاً او شي ما ؟

Aziz ne eşi ne burada. Onlar bu mektubu bıraktı. Onlar gitti.
لا عزيزا ولا زوجته في الأنحاء لقد تركوا رسالة، لقد رحلوا

Aydınlığın lanetlendiği, karanlığın ruhu körelttiği bir yere Gittiler.
لقد رحلوا إلى مكان، حيث النور ملعون والظلام يعمي الأرواح

Hayır, Gittiler ama bir sürü şey götürdüler. Bilgisayarları ve sunucuları.
لقد رحلوا, لكنهم أخذو الكثير من الأشياء كمبيوترات و سيرفرات

Davayı kazanabileceklerini sandıkları için çıkıp Gittiler ama kazanamazlar.
لقد رحلوا لأنهم يظنون بوسعهم كسب هذه القضية لكن لا يمكنهم.

O kadar çabuk Gittiler ki sormaya fırsatım olmadı.
لقد رحلوا سريعاً ولم يُتاح لي الوقت لسؤالهم

Hayvanlar evine saldırdığına Gittiler.
انظري، لقد رحلوا عندما هاجمت الحيوانات منزلك

- Onlar da şimdi Gittiler. - Yanlış alarm, Koç.
ـ لقد رحلوا ـ إنذار كاذب أيها المدرب

Gittiler. Sorun yok. Barda görüşürüz.
لقد رحلوا هذا جيد، أراك في الحانة

Dün tüydüler. Batıya Gittiler.
لقد رحلوا البارحة اتجهوا غرباً

Onlar beni desteklemek yerine çekip Gittiler.
لقد رحلوا جميعا بدلا من مساندتي

Claire, Gittiler. Çıkabilirsin.
حسنا,كلير,لقد رحلوا يمكنك ان تخرجي الان

Baba, saat 10'da demişlerdi, yoklar. Gitmişler görüyor musun?
لقد قالوا يا أبي عن الساعة العاشرة، إنهم ليسوا هنا، لقد رحلوا ، ألا ترى؟

Gitmişler. Yine geç kaldın değil mi?
لقد رحلوا انت متأخر مرة اخرى ، اليس كذلك ؟

Çok geç kaldık. Gitmişler.
لقد وصلنا متأخرين جداً لقد رحلوا

Beni çok geç çağırdın, onlar Gitmişler.
لقد جئت بي متأخراً ، لقد رحلوا

Sadece dairede dolaşarak, aynı şeyleri söyleyip durdum: "Onlar gitti."
كنت أمشي في الشقة وأردد مراراًَ وتكراراً "لقد رحلوا"

Ne yaparsak yapalım Onlar öldü ve bir daha geri dönmeyecekler.
لا يهم ما نفعله , لقد رحلوا و لن يعودوا

Bir anda geldikleri gibi, ayışığında atlarıyla uzaklaşmışlar.
لقد رحلوا فجأة تحت ضوء القمر كما جاءوا فجأة