Um... Aslında otobüse bindim ben. - Üzgünüm ama arabayı alamam. | Open Subtitles | لقد ركبت الحافلة، آسفة لا أستطيع الاحتفاظ بالسيارة |
Ben senin motoruna bindim, arkadaşım. Teknene de bindim. | Open Subtitles | لقد ركبت على دراجتك النارية وقاربك أيضاً |
Şehre dönmek için trene bindim. | Open Subtitles | لقد ركبت القطار في طريق العودة لهنا هذا الصباح |
Sen binince Matthew denen o adam gelip, seni götürmek istemişti. | Open Subtitles | لقد ركبت ثم جاء هذا الرجل ماثيو وقال انة يريد ان يتحدث معك بعيدا. |
Sen binince Matthew denen o adam gelip, seni götürmek istemişti. | Open Subtitles | لقد ركبت ثم جاء هذا الرجل ماثيو وقال انة يريد ان يتحدث معك بعيدا. |
Kendi atım olmadığını anlayana kadar o şeye 15 dakika boyunca binmiştim. | Open Subtitles | لقد ركبت على الشيء قرابة 15 دقيقة قبل أن أدرك أنه ليس حصاني |
Altın sahilin her yerinde sörf yaptım. | Open Subtitles | لقد ركبت الأمواج عند الشاطئ الذهبي كله |
Yaklaştığımızda sızlanmayı kesmelisin. Bindin mi? bindim. | Open Subtitles | - عليك ان تكف عن هذا عندما تركب - لقد ركبت. |
Arabana bindim, çünkü bir şeyi bilmen gerek. | Open Subtitles | لقد ركبت معك لأنك أردت معرفة شيء |
Bunlardan birine araç yıkamada bindim. | Open Subtitles | لقد ركبت مثلها في ورشة تنظيف السيارات |
Buraya gelmek için üç otobüse bindim. | Open Subtitles | لقد ركبت ثلاث حافلات فقط لأصل الى هنا |
Tamam, bindim. | Open Subtitles | أنتظري, أنتظري حسناً, لقد ركبت |
Lanet olası şeye tam dört kez bindim! | Open Subtitles | لقد ركبت ذلك الملعون أربع مرات! |
Metroya bindim. | Open Subtitles | لقد ركبت مترو الانفاق |
Arabama bindim ve oradan ayrıldım. | Open Subtitles | لقد ركبت سيارتى ورحلت |
Hiç uyumadım. Uçağa bindim. | Open Subtitles | هاى، انا لم أنام لقد ركبت طائرة... |
Uçağa binmiştim. At ve bineni ölüme doğru yol aldı. | Open Subtitles | لقد ركبت طائرة من قبل - حصان شاحب مثل راكبه - |
Mavericks'de sörf yaptım. | Open Subtitles | لقد ركبت الأمواج في "مافريكس"، |