"لقد سمعت أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • diye duydum
        
    • olduğunu duydum
        
    • Duyduğuma göre
        
    • olduğunu duymuştum
        
    • çıktığını duymuştum
        
    • diye duymuştum
        
    • gittiğini duymuştum
        
    Çok güzel bir gösteri olacakmış diye duydum. Open Subtitles لقد سمعت أنه سيكون عرضا جديرا بالمشاهدة من قال لك ذلك؟
    Dünyevi konularda pek bir cambazmış diye duydum. Open Subtitles لقد سمعت أنه بارع كالبهلوان فى مجال الجنس
    Albino olduğunu duydum ama makyaj yaparak kapatıyormuş. Open Subtitles لقد سمعت أنه أمهق، لكنه يخفي هذا بالمكياج.
    Bir yetişkinin çocuklara vurmasının kötü bir şey olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت أنه من الخطأ أن يضرب الكبار الصغار
    Duyduğuma göre işini bitirmişler. Ve hepimizi gözden çıkarmışlar. Open Subtitles لقد سمعت أنه متعب لقد تركنا نتساقط واحد بعد الأخر
    Herkesin dünyada beş tane ikizi olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت أنه يقال أن كل شخص لديه خمس يشبهونه
    İnsanları önerilere çok açık hale getiriyor diye duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت أنه يجعل الناس عرضة للغاية إلى الاقتراح.
    Yolcu listesi sendeymiş diye duydum ve ona ihtiyacım var. Open Subtitles لقد سمعت أنه معك بيان أسماء ركاب الطائرة،
    Adam hiç zayıflığı kalmasın diye kendi ailesini öldürmüş diye duydum. Hoşuna da gitmiş. Open Subtitles لقد سمعت أنه قتل عائلته كلها حتى لا تكون لديه نقاط ضعف، وأعجبه قتلهم
    Dışarıda istenmeyen olaylar olmuş diye duydum. Anneannenin durumu iyi mi? Open Subtitles لقد سمعت أنه كان هناك موقف في الخارج هل جدتك بخير ؟
    Geçen bir ay içerisinde senatodan yedi meslektaşım idam edilmiş diye duydum vatana ihanetten. Open Subtitles لقد سمعت أنه خلال الشهر الماضي سبعة من الزملاء في مجلس الشيوخ وقد نفذ فيهم حكم الاعدام. ... بتهمة الخيانة.
    Evet, çok zeki olduğunu duydum. Open Subtitles نعم ، لقد سمعت أنه ماهر للغاية
    - Ben gürültülü olduğunu duydum - Sanırım. Open Subtitles لقد سمعت أنه كان صياحا عاليا كما أعتقد
    - Dün bir olay olduğunu duydum. Open Subtitles ـ لقد سمعت أنه كان هناك حادثة الأمس
    Duyduğuma göre Hindistan'da on milyondan fazla dublör varmış. Open Subtitles لقد سمعت أنه في الهند هنالك ما يتجاوز عشرة ملايين نسخة
    Başkan ile iyi iş çıkardın. Duyduğuma göre yeşil ışığı yaktı. Open Subtitles لقد عملت عملًا رائع مع الرئيس, لقد سمعت أنه أعطانا الضوء الأخضر
    Duyduğuma göre troid kanseriymiş. Open Subtitles . لقد سمعت أنه كان سرطان الغدة الدرقية
    Sizler gibi tiryakiler için bırakmanın ne kadar zor olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت أنه من الصعب عليكم ايها المدخنين مثلكم أنتم ان تتركوا التدخين
    Onun ustalar arasında en iyisi olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت أنه من أفضل المحاربين
    Birtakım insanlarla görüşmek istersek burası tam yeri diye duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت أنه إذا كنت تريد أن تقابل بعض الناس فهذا هو المكان المناسب للمجىء
    çinli bir kadının peşinden gittiğini duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت أنه سعى وراء سيده نبيله صينيه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus