Ben de niye kaldırımlara rampa yapmıyorsunuz diye belediyecilere bağırdım. | Open Subtitles | لقد صرخت فى بعض الاشخاص لكثره هذه الانقطاعات. |
Daha adam akıllı konuşmamışken, sana beni aldattığın için bağırdım. | Open Subtitles | لقد صرخت فيكى لانكى خونتينى بينما لم نكن قد حصلنا على محادثة جدية من قبل |
Ve bağırdım, "Neden Tanrım benden şu dünyada en çok sevdiğim en çok hayranlık duyduğum insanı çalmışken senden nasıl nefret etmeyeyim? | Open Subtitles | لقد صرخت لماذا؟ من بوسعي أن أكره الآن عندما أخذه القدر مني. |
Tam bir balık haklamak üzereyken bağırdı büyük bir balıktı. | Open Subtitles | لقد صرخت عندما هممت بإطلاق الرمح على السمكة سمكة كبيرة |
Kardeşin çığlık attı ve ben birşey yapamadım. | Open Subtitles | لقد صرخت ,ولكنى لم أستطع أن أفعل شىء |
O kadar yüksek sesle çığlık attım ki.., ...birilerinin polisi aramadığına şaşırdım. | Open Subtitles | لقد صرخت بصوت عالي جدا وتفاجأت بأن أحدا لم يتصل بالشرطة |
"Yihhuu!" diye bağırmıştım. | Open Subtitles | لقد صرخت وقلت"ما هذا" , طبعا الفتاة الشابة على مايبدو تقوم بالهتاف معى |
Ben bu sabah bir park görevlisine bağırdım. | Open Subtitles | في الواقع لقد صرخت على شرطي المرور هذا الصباح |
Ona bağırdım. Müdürüme bağırdım! | Open Subtitles | لقد صرخت عليها وعلى رئيسي وفقدت عملي |
"Dikkat" diye bağırdım, aptal. "Dikkat"in anlamı bu. | Open Subtitles | حسناً, لقد صرخت "المقدمة" أيها الغبي هذا هو عمل " المقدمة" |
Beni vurdular. Yardım için bağırdım ama kimse gelmedi. | Open Subtitles | "أطلقوا النار عليّ." "لقد صرخت طلبًا للمساعدة،" |
Ben bağırdım. - Selam. - Selam. | Open Subtitles | لقد صرخت "لا أفترض أنه يمكنك إعطائي "تواردل |
Muhtemelen ben de bağırdım. Yeni doğanların etraflarına ilk kez baktıklarında da yaptıkları budur. | Open Subtitles | لقد صرخت انا ايضا بما فيه الكفاية |
Bana bağırdı ve çok büyük bir hata yaptığımız söyledi. | Open Subtitles | لقد صرخت في وجهي عن كوننا نرتكب خطأ جسيما |
Şirketten vazgeçtiğim için annem bana bağırdı. | Open Subtitles | لقد صرخت امي في لإستغنائي عن الشركة |
Birkaç kez onun adını bağırdı. | Open Subtitles | كلا، لقد صرخت منادية إسمه بضعة مرات. |
Onu gördüğünde çığlık attı ve ikimiz de onun Sierra'dan hoşlandığını biliyoruz. | Open Subtitles | فيكتور) لا يفعل) لقد صرخت عندما رأته وكلانا يعلم انه كان ... |
çığlık attı bayağı | Open Subtitles | لقد صرخت, بشدة أتعلم؟ |
bağırdı veya çığlık attı, "Aman Tanrım!" dedi. | Open Subtitles | "! لقد صرخت وقالت : "يا إلهي |
O kadar sesli çığlık attım ki, Robert'ın beni Kralormanı'ndan duyduğuna eminim. | Open Subtitles | لقد صرخت بصوتٍ عالي لدرجة أنني كنت متأكدة أن روبرت يستطيع سماعي في كينجز وود |
çığlık attım ve sesim çıkmadı. | TED | لقد صرخت و لم أصدر صوتاً بعد ذلك |
Ben Walter Cronkite'ın* cenazesinde "Baba Booey*" diye bağırmıştım. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}"لقد صرخت "بابا بويا في مراسيم جنازة (والتر كرونكت)، |
Ben Walter Cronkite'ın* cenazesinde "Baba Booey*" diye bağırmıştım. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}"لقد صرخت "بابا بويا في مراسيم جنازة (والتر كرونكت)، |