Deniz suyunda bekletilmiş ve güneşte kurutulmuş çeyrek inçlik deriden yaptı. | Open Subtitles | لقد صنعها من من ربع بوصة من الجلد المجفف تحت الشمس ومغرّقة بالماء المالح |
Şuradaki girişi birileri yaptı. | Open Subtitles | هذا الشيء، البوابة لقد صنعها شخص ما لسبب معين كيف عرفتي هذا؟ |
Bunu senin için yaptı. | Open Subtitles | لقد صنعها من اجلك. |
Don kendi eliyle yaptı. | Open Subtitles | لقد صنعها دون بنفسه |
Manny'den bir hediye, oyununu bozduğu için özür olarak yaptı. | Open Subtitles | إنه هدية من (ماني) لقد صنعها لك لكي يقول لك إنه آسف |
O yaptı, büyüttü. | Open Subtitles | لقد صنعها. و جعلها تنمو. |
John onu karısının suretine göre yaptı. | Open Subtitles | لقد صنعها جون كصورة من زوجته |
Bunu dokunuş hisleriyle yaptı. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد صنعها بحاسة اللمس. |
Joey Foster kendisi yaptı. | Open Subtitles | لقد صنعها " جوى فوستر " بنفسه |
Sizin için yaptı. | Open Subtitles | لقد صنعها لك |
Babam yaptı. | Open Subtitles | لقد صنعها أبي |