Çiçeklerini sulamamı ve postalarını toplamamı istemişti. İyi görünüyorsun. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أروي نباتاتها وأحضر البريد تبدين جيدة |
Benden birkaç hizmeti ayarlamamı istemişti. | Open Subtitles | لقد طلبت مني إحضار البرامج التي صممتها لأجل الخدمة |
Kolayca giden bir kadın olmamı istemiştin. | Open Subtitles | . لقد طلبت مني أكون فتاة تستطيع الرحيل بسهولة |
İlişkimizin nereye gittiğini düşünmemi istemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أفكر في مستقبل العلاقة بيننا, و قد قمت بذلك |
Gelmemi o istedi, onu bekletmek istemem. | Open Subtitles | لقد طلبت مني القدوم. لا أود أن أجعلها تنتظر. |
Sizi Bayan Litton'ın faaliyetlerinden haberdar etmemi istemiştiniz. - Evet. | Open Subtitles | _ لقد طلبت مني إطلاعك على نشاطات السيده ليتون _. |
Yeni parti kombinasyonları öğrenirsem ona iletmemi istemişti. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أعطيها خبراٌ اذا اكتشفت اي تركيبة مهمة للإحتفال |
- Evet, benden kahve getirmemi istemişti. | Open Subtitles | أجل، انظر، لقد طلبت مني أن أذهب لأحضر لها كوب قهوة |
Polis merkezine onunla gitmemi istemişti. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن آتي معها لتقديم الإفادة للشرطة |
Buraya dökülmesini istemişti. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أقوم بدفنها هنا |
Bir daha ona gitmememi istemişti. | Open Subtitles | لقد طلبت مني ألا آتي بالجوار بعد ذلك |
Derste gösterebilmek için dvdye kopyalamamı istemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبت مني نقله على إسطوانة مدمجة، لكي تعرضه على طلابك. |
Hikayemi sana borçluyum. Benden dürüstlük istemiştin bu beni çok korkuttu. | Open Subtitles | أنا أدين لك بقصتي لقد طلبت مني الصدق |
Partinin konuk listesini incelemek istemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبت مني مراجعة قائمة المدعوين |
zihnimi açmamı daha iyi düşünmemi istemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أبقي عيني مفتوحة ؟ |
İş sonrası raporu yazmamı istemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أكتب . تقريراً عن العمل |
Hayır,kendisini aramamı o istedi, Ama bakalım. | Open Subtitles | لا ، لقد طلبت مني الإتصال بها ولكن لا أعلم |
Bunları size sunmamı o istedi. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أعرض عليكِ كل ذلك |
Çok üzgünüm. Bunu o istedi benden. Yalvardı bana. | Open Subtitles | آسف, لقد طلبت مني ذلك, لقد توسلت بي |
Benden ilginizi çekebilecek yeni parçalar hakkında haber vermemi istemiştiniz ve bir iki şey buldum yani, dükkana ne zaman uğrayabilirsiniz? | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أنبهك عن أي قطع جديدة التي قد تكون ذات فائدة ولديّ غرض أو غرضين مهمان، لذا |
Prosedürlerde anormallikleri önlememi istemiştiniz, o kadar. | Open Subtitles | لقد طلبت مني تجّنب كل الشبوهات أثناء الإجراء، هذا كل شيء. |
Benden ortak takvim yapmamı istemiştiniz. | Open Subtitles | لقد طلبت مني إعداد جدول أعمال مشترك. |