"لقد ظل" - Traduction Arabe en Turc

    • duruyor
        
    • durdu
        
    • Sürekli
        
    • duruyordu
        
    20 dakikadır yırtınıp duruyor böyle. Birileri doktor çağırsa iyi olacak. Open Subtitles ينبغى أن يرسل أحد فى طلب الطبيب لقد ظل يصرخ هكذا لمدة 20 دقيقة
    - Üzgünüm. - "Bunun acısını onlardan çıkaracağım" deyip duruyor. Open Subtitles -آسفة. - لقد ظل يقول: "أنا سوف أنتقم منهم.
    Öylece durdu ve kesinlikle kımıldamamaya çalıştı. TED لقد ظل واقفاً هنا و حاول ألا يحرك أي جزء من جسمه.
    Amcamın ölümünden ve ailenin lanetinden bahsedip durdu ve beni korkutmaya çalışmamasını ve işine bakmasını söyledim. Open Subtitles لقد ظل يتحدث عن موت عمى و لعنة عائلتى لقد سألته إن كان يحاول إخافتى و طلبت منه أن يهتم بشؤونه
    Erkekler yaklaşık beş yıl boyunca, savaş koşullarında çalıştılar ve, hükümet madencileriyle eşit şekilde, ödeme alamadıkları sebebiyle, Sürekli şikayet ettiler.. Open Subtitles لقد ظل الرجال يعملون بشكل متواصل لقرابة 5 أعوام تحت ظروف الحرب تحت معاناة شعور عميق بالظلم
    Sürekli ""Finallerin sonuna kadar"" diyip durdu. Open Subtitles أعرف. لقد ظل يكرر حتى نهاية نهائيات المعسكر.
    Arayip duruyordu bende yuzleserek Ondan ayrilamaya karar verdim. Open Subtitles لقد ظل يتصل بى اظن اننى ساقطع علاقتى معه الان
    İki gündür aynı şey dönüp duruyor. Open Subtitles لقد ظل يكرر الكلام ذاته ليومين.
    Sürekli "güvenliği aştılar" deyip duruyor. Open Subtitles لقد ظل يقول "لقد اخترقوا نظامي الأمني"
    Sesli mesaj bırakıp duruyor. Open Subtitles لقد ظل يترك رسائل صوتية وحسب
    Tanrı'dan bahsedip duruyor. Open Subtitles لقد ظل يتكلم عن الله
    Tanrı'dan bahsedip duruyor. Open Subtitles لقد ظل يتكلم عن الله
    Bütün sabah seni sorup durdu. Open Subtitles حول لقد ظل يسأل عنك طول الصباح أين أنت يا جيمس ؟
    Sana söylüyorum haftalarca kılıç sesleri kafamda yankılandı durdu. Open Subtitles دعنى أقول لك لقد ظل رأسى يردد صوت السيوف بعد ذلك بأسبوعين
    Maç boyu enseme vurup bana kız dedi durdu. Open Subtitles أثناء تلك المباراة لقد ظل يضربني على مؤخرة رأسي و يدعوني بالفتاة
    Sürekli bu kahrolası şeye bakıp duruyordu. Ne yazıyor? Open Subtitles لقد ظل ينظر إلى هذه الأشياء اللعينة ماذا تقول ؟
    Son derece ask ve sefkat dolu hersey. Sürekli bana Open Subtitles ...و أن يكون محباً و رقيقاً :لقد ظل يقول
    Sürekli aşağılayıcı, iğrenç şeyler söylüyordu. Open Subtitles لقد ظل يقول أشياء مقرفه أشيـاء منحطه
    Hayalet görmüş gibiydi, buzdolabının üstündeki fotoğrafına bakıp duruyordu. Onu tanıdı! Open Subtitles لقد ظل يحملق في صورتها على الثلاجة كنت أعرف ذلك
    Çiçek yataklarını kazdığı için köpeğimden şikâyet edip duruyordu. Open Subtitles لقد ظل يشتكي من ان كلبي كان يحفر في أناء زهوره.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus