Onu trajik yaşamından kurtaracağını düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد ظنت أنك سوف تنقذها من حياتها التعيسة |
Yani insan biyolojisi ile uğraştığını düşünüyordu ama sen o mertebeyi geçtin. | Open Subtitles | أعني، لقد ظنت أنها تتعامل مع علم الأحياء البشري ولكنكِ تخطيتِ ذاك الصف بالفعل |
Kusursuz bir cinayet planladığını sanıyordu, ama deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.* | Open Subtitles | لقد ظنت انها خططت للجريمة المثالية, لن الجشع يحولنا جميعا الى حمقى |
Hayır, o kaçabileceğini sanıyordu ama yangın çok hızlı ilerledi. | Open Subtitles | كلاّ، لقد ظنت أنّ لديها وسيلة للخروج، ولكن إنتشرت النيران بسرعة كبيرة جداً. |
Sırların bizi daha yakınlaştırdığını düşünürdü. | Open Subtitles | لقد ظنت أن مشاركة الأسرار يقربنا من بعض |
Serena da düşünemedi. Sadece Vanessa adında bir kızın onunla dalga geçtiğini düşünmüştü. | Open Subtitles | ولا حتى سيرينا لقد ظنت بأن الفتاة التي تدعى فانيسا |
Isının, işe yaramasını sağlayacağını sanmış ama çok geç olduğunu fark etmemiş. | Open Subtitles | لقد ظنت بان الحراره قد تجعله يعمل لكنها فقط ادركت بعد فوات الاوان |
İyi evet. Bilirsin. Biliyor musun, bunun için sağlıklı olacağını düşünüyordu. | Open Subtitles | حسناً, نعم , أنت تعلم لقد ظنت أنه سيكون صحياً لك ولنا |
Christie'yle konuştuğumuz iyi olmuş çünkü senin her zaman suçsuz olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | ،حسنٌ، لما يستحق (لقد تحدثنا لـ(كريستي وهي لقد ظنت دائمًا بأنك بريئٌ |
Tilly, 123'ün kendisini zengin edeceğini düşünüyordu ama, 123 öldürdü onu. | Open Subtitles | لقد ظنت تيلى ان 123 سيجعلها ثرية... و. ولكن, بدلا عن هذا فان 123 قتلها, |
- Gördüğü şeyden dolayı düğünü iptal etmemiz gerektiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | -بسبب ما رأته لقد ظنت بأن علينا إلغاء الزفاف |
O da bizim gibi sapığın erkek olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد ظنت كما ظننا ان مطاردها هو رجل |
Scotland Yard onun Londra'da olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | لقد ظنت اسكوتلاند يارد انهم قبضوا عليه فى لندن |
Eğer beni kurtarırsa kendini temizle çıkaracağını sanıyordu. | Open Subtitles | لقد ظنت أن بإنقاذها إياي، كان سيغفر لها هذا كل شيئ |
Külleri kelebek sanıyordu galiba. | Open Subtitles | لقد ظنت أن الرماد كان فراشات علي ما أعتقد |
Floresan ışıklarının kırışıklık yapacağını düşünürdü. | Open Subtitles | لقد ظنت ان الضوء الفلوري سيعطيني غدن |
Senin mükemmel olduğunu düşünürdü. | Open Subtitles | لقد ظنت أنكِ تٌعانقين القمر |
Bebek konusunun yüz yüze konuşulması gerektiğini düşünmüştü. | Open Subtitles | لقد ظنت من أن موضوع الطفل سيكون أفضل بالتحدث وجهاً لوجه |
Arkasından Sarah ile anlaşma yapabilirsin diye düşünmüştü. | Open Subtitles | لقد ظنت أنك قد تعقد إتفاق مع (سارة) من وراء ظهرها. |
Çocuğun benim zulayı bulup, yememesi gereken bişeyi yediğini sanmış. | Open Subtitles | لقد ظنت انه قد وصل الى مخزوني المخبأ واكل شيئا لا يجب ان ياكله |