Kasabada bir dostu olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنه متعلق بهذه البغي في المدينة |
Bunun doğru olmayacak kadar iyi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنه لا يمكن أن يكون حقيقياً |
Diyebilirim ki, ne olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أوه, لقد علمت أنه يحدث , يمكن قول هذا |
Şansınız olduğunu biliyordum ama bu kadar değil | Open Subtitles | لقد علمت أنه اُتيحت لك الفرصة (لقتل المحقق (كرايفن |
- Burada olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنه هنا |
Bunların saçmalık olduğunu biliyordum ama yine de benim yanımda olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | (ليكي. لقد علمت أنه كان هراء، لكن كنت ما زلت أعتقد أنكِ في صفي. |
Hayatta olduğunu biliyordum! | Open Subtitles | لقد علمت أنه على قيد الحياة |
- Korkak olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | - لقد علمت أنه جبان - |