Fransızlar'ın tankları piyade birliklerine dağıttığını biliyorduk. | Open Subtitles | لقد علمنا أن القياده العليا الفرنسيه قامت بتشتيت فرق الدبابات على الجبهه |
Simone'un diğer ünlüler gibi olmadığını zaten biliyorduk. | Open Subtitles | لقد علمنا دائما ان سيمون ليست مثل المشاهير الاخرىن |
Başkan ve Başkan Yardımcısı'nın zarar görmediğini öğrendik. | Open Subtitles | و لقد علمنا أن سيادة الرئيس و نائبه بخير |
Üç çocuğun yüksek süratli bir takibe karıştıklarını öğrendik... | Open Subtitles | لقد علمنا بأن ثلاث أطفال متورطين مطاردة على الطريق السريع إنتهت هنا عند المستشفى الاجتماعى |
Halkınız ve Hathor adlı Goa'uld arasında olanları duyduk. | Open Subtitles | لقد علمنا ما حدث بين قومك و جواؤلد المسمي هاثور |
Federal parmak izi veritabanına Bank'in para akıttığını bulduk. | Open Subtitles | لقد علمنا ان بانك تسلل إلى سجل بصمات الأصابع لدى المباحث الفدرالية |
Ama bu işin anahtarının kanlardan en nadirini bulmak olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | و لقد علمنا ان الحل في اندر انواع الدماء |
Bence ikimiz de, sen oraya gitmeden önce ne söyleyeceğini biliyorduk. | Open Subtitles | لقد علمنا ما ستقولين من قبل أن تذهبى أصلا |
Sistemimizin dışında ki ilk gezegenin artık keşfedildiğini biliyorduk. | Open Subtitles | لقد علمنا أنه تم اكتشاف أول كوكب خارج المجموعة الشمسية |
O yangının, bulduğumuz cesedin önceden öldürüldüğü gerçeğini gizlemek için çıkartıldığını biliyorduk. | Open Subtitles | لقد علمنا بأن الحريق كان مدبراً لإخفاء حقيقه أن هذا الشخص كان قد قتل مسبقاً |
Mahkeme salonunun boş olduğunu biliyorduk. Patlayıcıları yerleştirdik. | Open Subtitles | لقد علمنا بانهُ كان فارغاً وقمنا بزرع المتفجرات |
Bugünün zor geçeceğini biliyorduk, ama neredeyse bitmek üzere. | Open Subtitles | لقد علمنا أن هذا اليوم سيكون صعباً، لكنه بالكاد أنتهي. |
Amcası hakkında bilgi ararken öğrendik. | Open Subtitles | لقد علمنا أثناء تفقدنا للمعلومات عن عمه. |
Son zamanlarda birisinin yüklü miktarda stok mal aldığını öğrendik. | Open Subtitles | لقد علمنا للتو أنه في الأسبوع الماضي، قام أحدهم بشراء الأسهم |
Anne, daha... daha yeni öğrendik ki.. ...hâlâ hayatta, oralarda bir yerlerde olabileceğine dair bir ihtimal var. | Open Subtitles | أماه، لقد علمنا بوجود إمكانية حقيقية بأنها ربما ما تزال على قيد الحياة |
Az önce öğrendik ki Caveman'dan geldiğini düşündüğümüz mektup aslında zekice hazırlanmış bir aldatmaca. | Open Subtitles | لقد علمنا للتو أنّ الرسالة التي إعتقدنا أنّها من رجل الكهف، إنّها في الواقع مزيّفة بحنكة |
Profesör Kim'le yakın olduğunuzu duyduk... | Open Subtitles | لقد علمنا انك من الأشخاص المقربين من البروفيسور |
Komşularınızdan birinden duyduk bu evliliğinizi bozmuş olabilirmiş. | Open Subtitles | لقد علمنا من أحد جيرناك أنه ربما كان السبب في فشل زواجك. |
Evet, biliyoruz, Burt. Buradan çok net duyduk. | Open Subtitles | نعم لقد علمنا بيرت لقد سمعناك بوضوح هنا |
Federal parmak izi veritabanına Bank'in para akıttığını bulduk. | Open Subtitles | لقد علمنا ان بانك تسلل إلى سجل بصمات الأصابع لدى المباحث الفدرالية |
Oteli denetlemeye kimin geleceğini bulduk. | Open Subtitles | لقد علمنا الحكم الذي سيتفقد الفندق |