"USA Today" gazete var ya. Dostum, istediğini yaptım. Buradaki işim tamamlandı. | Open Subtitles | صحيفة أخبار أمريكا، لقد فعلت ما طلبته مني ، سوف أرحل |
Sadece istediğini yaptım. Daha fazla bir şey yok. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته مني فحسب ، لا شيء أكثر من ذلك |
İstediğini yaptım, değil mi? | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته ، أليس كذلك ؟ |
Ben istediğini yaptım. Onu nasıl yeneceğimizi söyle. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته منى أخبرنى كيف أهزمه |
- İstediğin şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته. |
İstediğin şeyi yaptım, Raymond. | Open Subtitles | (لقد فعلت ما طلبته مني يا (ريموند |
İstediğini yaptım. Birkaç iyilik istedim. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته مني وطلبت بعض الخدمات |
İstediğini yaptım işte. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته من ، موافق؟ |
Benden istediğini yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته |
Lütfen. İstediğini yaptım. | Open Subtitles | أرجوك، لقد فعلت ما طلبته مني |
İstediğini yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته منى |
İstediğini yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته |
İstediğini yaptım! | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته |
İstediğini yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته مني |
İstediğini yaptım! | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته مني |
İstediğini yaptım, bu büyük bir risk Castiel. | Open Subtitles | (لقد فعلت ما طلبته, إنها مخاطرة كبيرة يا (كاستيال |
İstediğini yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته. |
İstediğini yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما طلبته مني |