"لقد قابلتها" - Traduction Arabe en Turc

• tanıştım
• tanışmıştım
• karşılaştım
• tanıştık

O bir öğretmen. Onunla, Şanghay'dan gelen bir buharlı vapurda tanıştım.
إنها معلمة بالمدرسة.لقد قابلتها على متن باخرة قادمة من شنغهاي

Fahişe değildi. İlginç bir insandı. Onunla kütüphanede tanıştım.
شخصيتها كانت مثيرة لقد قابلتها في المكتبة

Az önce küçük sevgilinle tanıştım.
اعتقد أنك قلت أنك لا تعرف لي دي لقد قابلتها..

Hayvan barınağında gönüllüyken tanışmıştım.
لقد قابلتها عندما تطوّعتُ في ملجأ للحيوانات

Kore'deki savaştan döndüğümde onunla tanışmıştım.
" لقد قابلتها بعدما عدت من الحرب في " كوريا

Bu doğru. Onunla Miami otobüsünde karşılaştım.
انها حقا كذلك لقد قابلتها فى حافلة من ميامى

Onunla dün otelde karşılaştım O beni aldı
حسناً لقد قابلتها في الفندق بالأمس ثم أخذتني

Bir kaç ay önce markette tanıştık.
لقد قابلتها في المتجر منذ بضعة اشهر لقد كانت رائعه

Onunla bir gün buralarda dolaşırken tanıştım.
لقد قابلتها في اليوم الذي دخلت فيه إلى هنا

Onunla dün gece tanıştım, bana bütün iç olayları anlattı.
- لقد قابلتها في الليلة الماضية واخبرتني بالسبق الصحفي الكامل

Eski Meksika trende tanıştım yıldızlar ve gitar çalmak...
لقد قابلتها في مونو راي في المكسيك القديمة نجوم ويسرقون الغيتار

Onunla tanıştım. Karakterli biri. Bu tarz kadınlar böyle durumlarda öldürülebilir.
لقد قابلتها , لديها الم في ضهرها امرأة مثلها يمكن ان تموت في موقف كهذا

Düş değildi, baba. Onunla gerçekten tanıştım.
لم يكن حلماً يا أبي لقد قابلتها فعلاً

Onunla, eski kocam Jeremiah sayesinde tanıştım.
"لقد قابلتها من خلال زوجي السابق "جيرمياه

Dur, onunla tanışmıştım. Sence o da mı--
.. مهلا، لقد قابلتها ، أتعتقد أنها

Onunla beş ay önce tanışmıştım.
لقد قابلتها منذ خمس أشهر

Onunla tanışmıştım.
اتعلم , لقد قابلتها

Tabii ki hayır, onunla sadece yıllar önce bir kez karşılaştım!
بالطبع لاأعرفه لقد قابلتها مرة واحدة فقط منذ وقت طويل

Evet, onunla sadece birkaç defa karşılaştım ama evet.
أمك تبدوا رائعة نعم , لقد قابلتها مرتين , ولكن نعم

Olmaz demiştin ama onunla karşılaştım.
- ماذا أصابك ؟ - لقد قابلتها ، توجهت إليها ، قلت هذا لن يحدث وتوجهت إليها

Sanattan kazanılandan daha fazlasını sanatseverlerden kazanabileceğini anlamaya başladığı yıllarda tanıştık.
لقد قابلتها اول مره عندما بدأت ان تدرك ان عشاق الفن هم مصدر موثوق بهم اكثر من الفن ذاته

İngiltere'de düzenlenen bir at yarışında tanıştık.
لقد قابلتها في إحدى حلبات الحصن في بريطانيا