Şunu söylemeliyim, burayı çekip çevirmede iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | ولابدّ أن أقول. لقد قاموا بعمل رائع في مُراقبة هذا المكان. |
İyi iş çıkarmışlar demek, çünkü yüzde yüz gerçek bu. | Open Subtitles | هذا جيد، لقد قاموا بعمل جيد لأنها حقيقة تمامًا |
İyi iş çıkarmışlar Max. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل جيد عليكِ يا ماكس |
- Palavra. Çalışmalar yapmışlar, okudum ve böyle olmuyordu. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل دراسات، ولقد قرأتهم وليس ذلك ما حدث |
Bir tekno remix yapmışlar bile. | Open Subtitles | نعم فعلت لقد قاموا بعمل ريميكس |
Dünyaya gösterme adına iyi iş çıkardılar, kötü adamlar dahil, ne yapman gerekiyorsa ciddi bir belaya sebep olmak için yaralanmalara ve ölüme gidecek. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل جيد ليوضحوا للعالم بمن فيهم الأشرار، ماذا يمكنك أن تفعل من أجل أن تسبب مشكلة حقيقية |
Tamamen. İyi bir iş becerdiler. | Open Subtitles | نعم يا أبي، لقد قاموا بعمل رائع |
İyi iş çıkarmışlar değil mi? | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل رائع، أليس كذلك؟ |
Doğrusunu söylemek gerekirse iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل جيد جدا ، لكي نكون منصفين . |
Adamakıllı bir iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل دقيق |
Yüzünde harika bir iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل رائع لوجهك |
Harikulade bir iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل رائع. |
Biliyor musun, birkaç sene önce bir deney yapmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل تجربة قبل عدة سنوات |
- İşlerini iyi yapmışlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل متقن |
Dr. Sloan'a kamışla perikardiyosentez yapmışlar. | Open Subtitles | (لقد قاموا بعمل بزل التأمور لد. (سلون بقشة شراب |
Ya, şimdiye kadar harika bir iş çıkardılar zaten. | Open Subtitles | أجل، لقد قاموا بعمل رائع حتى الآن |
Bunu ortaya koyma konusunda harika bir iş çıkardılar. | TED | لقد قاموا بعمل رائع. |
Tamamen. İyi bir iş becerdiler. | Open Subtitles | نعم يا أبى، لقد قاموا بعمل رائع |
Aslında, çok iyi bir iş becerdiler baba. | Open Subtitles | لقد قاموا بعمل رائع هناك، أبي |