"لقد قلتُ" - Traduction Arabe en Turc

• dedim
• söyledim
• söylemiştim
• demiştim
• diyorum

dedim ya, hangi kadının gerçek aşkım olduğunu hiç bir zaman bilemeyeceğim.
لقد قلتُ بأني لن أتمكن من معرفة أكثر فتاة أحببتُها حتى النهاية

- Not için yakınmak kötüdür... - Daha yüksek dedim.
التوسل من أجل الدرجات صفة سيئة لقد قلتُ ارفعي صوتك

Öyle olduğum için sadığım dedim ve gerçek bu efendim.
لقد قلتُ بأنني كذلك، لأنني كذلك، وتلك هي الحقيقة، سيِّدي.

Az öncekileri çıplak elle adam öldürmekten hoşlanan birine söyledim.
لقد قلتُ هذا للتو لرجل يستمتِع بقتل الناس بيديه العاريتين

Bunu daha önce de söyledim.
لقد قلتُ هذا من قبل أنت بحاجة لمساعدة نفسيّة

Gitmeni söylemiştim, şu an peşimden gelen sensin!
لقد قلتُ لك أن تهرب هناك ولكن ها أنت هنا تلحقني

Hayır, bazı geceler geç saate kadar çalışabilirim demiştim, her gece değil ya.
لا، لقد قلتُ أنني سوف أعمل إلى وقت متأخر أحيانا. ليس كل ليلة.

Boş ver dedim. Ne istiyorsun, özür mü?
.لقد قلتُ إنسى الامر ماذا تُريد أن أعتذر منكَ؟

dedim sana yemek kuponlarını sevmiyorum.
لقد قلتُ لك أنني لا أحب الشراء بواسطة القسائم

Tabi ki hayır. Bizi dinledikleri için öyle dedim.
بالله عليك لا ، لقد قلتُ هذا لأنهم يسمعوننا

Siz ikinize kaç kere dedim.
لقد قلتُ ذلك مراراً وتكراراً لكنّ يا رِفاق.

Öyle dedim, çünkü seninle yatmaya çalışıyordum ve sonra da sana aşık oldum ve bunun gerçekten benim için bir sorun olmayacağını fark ettim.
وقلتَ أنّك لا تمانعُ ذلك لقد قلتُ ذلكَ إذ أردتُ مضاجعتك ومن ثمّ وقعتُ في حبّك

- Ne? O fotoğrafı kimseye gösterebilecek kadar taşaklı değilsin, dedim.
لقد قلتُ, لا تملك الجرأة لتري هذه الصورة لأي أحد.

dedim ki "İnsanlar zarar verir, öldürür."
لقد قلتُ بأنّ هذه الكائنات البشرية ناقصة و قاتلة

Paketledik ve gidiyoruz dedim.
. لقد قلتُ انتهينا من حزم أشيائنا و سنغادر

Dostum, sana bu işe karışmak istemediğimi söyledim.
يا رجل ، لقد قلتُ لك لا أريد أن أتورط في هذا الأمر

Sana söyledim, geceleri kapını kilitli tut.
لقد قلتُ لكِ عليكِ أن تبقي الباب مقفلاً أثناء الليل

İhtiyacım olduğu kadar kalacağımı söyledim ve öyle de oldu.
لقد قلتُ بأنني سأغيب قدر حاجتي. و فعلتُ ذلك.

Hayır, onu kaçınarak değilim ama söyledim, gerçekten henüz ona ne diyeceğimi bilmiyorum.
لا ، أنا لا أتجنبه ، لكن لقد قلتُ لكِ أنا حقاً لا أعلم ماذا أقول له حتى الآن

- Çok daha kötü. - Kötü bir fikir olduğunu söylemiştim.
أسوء بكثير - لقد قلتُ لك أن هذه فكرة سيئة -

Sana söylemiştim, sen bir gelecek beyazışıklısın.
كما ترين ، لقد قلتُ لكِ ، أنتِ مرشدة بيضاء مستقبلية

Gelebilirim demiştim, neden hemen yapıyor ki?
لقد قلتُ أنني ربما يمكنني الذهاب فلماذا تفعل هي هذا بالفعل؟

O illetten arındığında benimle konuş diyorum!
لقد قلتُ أن لك أن تتحدثى إلىّ بعد أن تنظفى نفسك