"لقد كانت الطريقة الوحيدة" - Traduction Arabe en Turc

    • tek yolu buydu
        
    • kullanacağın tek şey oydu
        
    • tek yoluydu
        
    • tek yol buydu
        
    • ancak bu şekilde
        
    Hasta olduğunda sana yardım edebilmenin tek yolu buydu. Open Subtitles لا أصدق أنك تعمل معهم لقد كانت الطريقة الوحيدة لمساعدتك عندما كنت مريضة جدا
    Yeteri kadar para kazanmamın tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لأكسب ما يكفي من المال
    Bana inanmak zorundasın. tek yolu buydu. Open Subtitles يجبُ أن تصدقني، لقد كانت الطريقة الوحيدة
    Bana doğruyu söyletebilmek için kullanacağın tek şey oydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لإرغامي أن أخبرك بالحقيقة.
    DJ: Bu evliliğimi korumanın tek yoluydu... ...çünkü gördüğünüz gibi Beverly yerinden olduğunu düşünüyordu. TED ديريك : لقد كانت الطريقة الوحيدة لكي انقذ زواجي لاني بيفرلي حينها شعرت انه تم استبدالها .. وشخص آخر جلس مكانها
    Hastalığı uzak tutmak için tek yol buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة للسيطرة على التلوث
    Beyler kusura bakmayın. Sizi ancak bu şekilde durdurabilirdim. Open Subtitles آسف لأنه كان علي أن أتصرف بهذه الطريقة لقد كانت الطريقة الوحيدة التي أستطيع أن أوقفكم بها قبل فوات الأوان
    Cesar'ı bırakmalarının tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة ليتركوا سيزار حراً
    Benimle savaşmanın bir zaman kaybı olduğunu göstermenin tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لأريك أن محاربتي هي تضييع للوقت
    Hayatta kalabilmemizin tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة للبقاء
    Onu geri getirmemin tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لإرجاعه
    Geri dönmemin tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لإرجاعي
    Onu durdurmanın tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لإيقافة.
    Hazel'ı atlatmanın tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لألتف من خلف "ظهر "هايزل
    Onu dışarı çekmenin tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لشدّها
    - Onu korumanın tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لحمايتها.
    Seni kurtarmanın tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لإنقاذك.
    Bana doğruyu söyletebilmek için kullanacağın tek şey oydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لإرغامي أن أخبرك بالحقيقة.
    Bu sadece bir kaç saniye daha kurtarmanın tek yoluydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة للتحليق لبضع ثواني زيادة
    Olanlardan sonra tek yol buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة بعدما حدث
    MI5'a ancak bu şekilde sızabiliyoruz. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لاختراق الـ"أم أي 5".

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus