Şimdi bir bakalım, kutsal kehanette bir şey vardı dolaylı olarak senden söz eden. | Open Subtitles | الآن ، لقد كان هناك شيء في نبوءة مقدسة بعض الإشارة تشير إليك |
Aklıma takılan bir şey vardı. | Open Subtitles | حسناً, لقد كان هناك شيء أزعجني |
Dinle Artie, sırtında bir şey vardı çirkin, metalik bir ıstakoz gibi bir şeydi ve şimdi yok. | Open Subtitles | انظر, لقد كان هناك شيء على ظهره يا(آرتي) شيء مثل كركند معدني واختفى الآن |
İçinde bir şey vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك شيء بداخله |
— Orada bir şey vardı. — Bir şey? | Open Subtitles | ...لقد كان هناك شيء ما- شيءُ ُ ما؟ |