Çok gülümsemediğini fark ettim. | Open Subtitles | لا شئ. لقد لاحظت انك لا تبتسمين كثيراً. |
Tamam, fark ettim ki toplantılara gelmeye devam etmem sanırım seni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | حسنا لقد لاحظت انك لم تأتي الى هذا اللقاء وانا اخمن ان السبب هو انني جعلت الامر غير مريح لك |
Mösyö Hall, dün akşam partiye gelmediğinizi fark ettim. | Open Subtitles | سيد "هول " لقد لاحظت انك لم تكن بالحفلة البارحة |
Çok uzun zamandır kimseyle çıkmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت انك لا تواعد احد منذ فترة |
Annene "Victoria" dediğini fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت انك تدعين والدتك فيكتوريا |
Tek başınıza oturduğunuzu fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت انك تجلس بمفردك ملاحظة جيدة |
Jeff fark ettim de sen Audrey'i çok görmezden geliyorsun. | Open Subtitles | (جيف) لقد لاحظت انك رافض (اودرى) |