Benden hoşlanmazdı. Beni, herkesin ortasında öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لم يكن يحبني ، لقد هدد بقتلي في مكان عام |
Aman Allah'ım, evet! Hepimizi dans etmekle tehdit etti. | Open Subtitles | ياربى,هذا صحيح لقد هدد بأن يرقص معنا جميعا |
Eğer cesedini saat 7:00'ye kadar teslim etmezsek, virüsü kalabalık nüfusun üzerine bırakmakla tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هدد بإطلاق الفيروس الى العامة إلا اذا سلّمناك بحلول السابعة صباحاً |
Ve Riley'i öldürmek için sebebi var, bir görgü tanığımız var, kurbanı tehdit etmiş, suç işlendiğinde nerede bulunduğu hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | ولديه الباعث لقتل رايلي وقد رآه شاهد عيان لقد هدد الضحية ومن ثم كذب بخصوص عذر تغيبه |
Lori'yi incitmekle tehdit etti ve yaptı. | Open Subtitles | لقد هدد بالاعتداء على لوري وبعدها واجهت اعتداء |
Ama beni ifşa etmekle tehdit etti. İşin ironisine başlamayayım hiç. Ona ne yaptın? | Open Subtitles | لقد هدد بفضح أمري، لا تجعليني أشرع بالتهكّم حيال ذلك. |
Beni öldürmekle tehdit etti. Size ihanet etmeye zorlandım. | Open Subtitles | لقد هدد بقتلي, لم يكن لدي خيار إلا بخيانتك |
Bizim temsil ettiğimiz ve bu insanların inandığı her şeyi tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هدد كل شيء نمثله و هؤلاء الناس يؤمنون |
Evli olduğumuzu size söylersem parmaklarımı kesmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هدد بقطع أصابعي أذا قلت لكم بأننا كنا متزوجيين |
Size söylersem hepimizin el parmaklarını tek tek kesmekle tehdit etti beni. | Open Subtitles | لقد هدد بقطع اصبع . من ايادينا, لو انني اخبرتكم |
Bu işe karışırsam başıma bela açmakla tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هدد بخلق المشاكل اذا تدخلت |
Ama dinlemedi bile. Herkesi tehdit etti. | Open Subtitles | ولكن لم يصغي اليه لقد هدد الجميع |
Elinde resimlerim var, karıma göstermekle tehdit etti. | Open Subtitles | لديه صور ليّ لقد هدد بقتل زوجتي |
Parayı iade etmezse patronumu öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هدد بقتل رئيسي إذا لم يحصل على إعادة لأمواله... |
Beni kovmakla tehdit etti ve ben de onu ofisimden attım. | Open Subtitles | لقد هدد بطردي وجعلته يغادر مكتبي، أجل. |
İzleri gördün, beni öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لقد رأيتِ آثار الضرب لقد هدد بقتلي |
Ben defalarca ölümle tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هدد حياتي في مناسبات عديدة |
Abisi kız kardeşimi tehdit etmiş kız kardeşinden vazgeçmem için tehdit etmiş. | Open Subtitles | . اليوم قام أخاها بتهديد أختي . لقد هدد بأن يتوقف عن حب أخته |
Birisini bıçakla tehdit etmiş. | Open Subtitles | لقد هدد شخص ما بالسكين |
Evet. Çocuklarımı tehdit etmişti. | Open Subtitles | نعم, لقد هدد اْولادى |
Dur bakalım orada. Annemi öldürmekle tehdit ediyordu. | Open Subtitles | حسناً ، إنتظر لقد هدد أن يقتل أمي |
Collier'a karşı tehditlerde bulunmuş. İki tanık, şüpheliler sırasından onu seçmiş. | Open Subtitles | لقد هدد " كولير " و هناك شاهدان عليه |