Önümdeki seçenekler buysa evet demek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | إذا كانوا الاثنين خياراتى الوحيدة فسأضطر لقول نعم |
Yalvarıyor filan değilim, o yüzden, evet demek zorunda hissediyorum. | Open Subtitles | أنتَ الآن تتوسل لذلك أشعر بأنني مضطرة لقول نعم |
Ama senin tanımadığın ben, evet demek zorunda kaldı. | Open Subtitles | لكن أنا الذي لاتعرفينه إضطر لقول نعم |
Tamam, masaj yaparken sor, Evet demeye daha istekli olurum. | Open Subtitles | تطلبين بينما تقومين بعمل المساج، أنا أكثر ميلاً لقول نعم |
İnsanlar Evet demeye daha meyilli olurlar. | TED | كانوا على استعداد أكثر لقول نعم. |
Evet demeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل انت جاهز لقول نعم ؟ |
Evet demeye hazırlan. 1! | Open Subtitles | استعدي لقول نعم واحد |