Aileme yalan söylediğim için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بتأنيب الضمير نوعاً ما لكذبي عليهما. |
Sevdiğim adama yalan söylediğim için, acı ve hüsran dolu bir haldeydim. | Open Subtitles | كنت متألماً ومحبطاً لكذبي على الرجل الذي أحب |
SF-86 da yalan söylediğim için, onun da alınması gerekir. | Open Subtitles | لكذبي حيال تصريحي، فلابد أن يدرج محل الفحص كذلك |
Tıpkı ailemin bana yaptığı gibi sana yalan söylemek ve bağırmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أنا آسف لكذبي وصراخي عليك كما فعل أبواي بي |
Tıpkı ailemin bana yaptığı gibi sana yalan söylemek ve bağırmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أنا آسف لكذبي وصراخي عليك كما فعل أبواي بي |
Jenna'nın arkadaşı ve ona zaten yeterince yalan söylüyorum. | Open Subtitles | لا تقتلها وحسب، إتفقنا؟ إنّها صديقة (جينا)، و لديّ ما يكفي إثإثقالاً لكاهلي لكذبي على (جينا) بشأن باقي الأمور. |
Komiser, yalan söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | إسمع، أيُها الملازم، أنا آسف لكذبي. |
Biliyorum sana yalan söylediğim için benden nefret ediyorsundur. | Open Subtitles | انا , انا اعلم انك كرهتني لكذبي عليك |
Ben de yalan söylediğim için senden özür dilemeliyim. | Open Subtitles | لذا يجب أن أعتذر لكذبي عليك |
yalan söylediğim için kendimi çok kötü hissediyorum | Open Subtitles | مع أني اشعر بالذنب لكذبي |
Sana yalan söylediğim için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالذنب لكذبي عليك. |
- yalan söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لكذبي عليكَ. |
yalan söylediğim için üzgünüm John. Kısmen yalan aslında. | Open Subtitles | آسف لكذبي عليك يا (جون)، حسنٌ، على كذبي الجزئيّ. |
Sana yalan söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | .أعتذر لكذبي عليكِ |
Hawaii hakkında yalan söylediğim için. | Open Subtitles | "أنا آسفة لكذبي حول "هاواي |
Ben, para konusunda yalan söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | (بين)، آسف لكذبي عليك حيال تلك النقود |
Ona yalan söylediğim için kötü hissettim. | Open Subtitles | ...شـ-شعرت بالسوء لكذبي عليه ، أ |
- Sana yalan söylediğim için. | Open Subtitles | لكذبي عليك |
Deli değilim ve yalan söylemek için çok geçerli bir sebebim var. | Open Subtitles | لستُ مجنوناً، وعندي سبب وجيه لكذبي عليك |
Ben'e yalan söylemek çok kötü bir duygu. | Open Subtitles | (اشعر بسوء لكذبي على (بن |
Jenna'nın arkadaşı ve ona zaten yeterince yalan söylüyorum. | Open Subtitles | إنّها صديقة (جينا)، و لديّ ما يكفي إثإثقالاً لكاهلي لكذبي على (جينا) بشأن باقي الأمور |