Kurtulması için en ufak bir şans olsa, bunu yapardım ama ikna edici olmalı. | Open Subtitles | لو كان هناك أدنى فرصة لنجاح هذا لكنت فعلت ذلك بالتأكيد لكن يجب أن تكون مقنعة |
Her zaman yaptığımı yapardım. Kararsız kalırdım. | Open Subtitles | لكنت فعلت نفس الشىء القديم كنت سأتردد كنت |
Benim çocuk olaydı ben yapardım. | Open Subtitles | لكنت فعلت المثل لو كان لدي طفل سأضربه باستمرار |
Eğer benim yaşadıklarımı yaşamış olsaydın, sen de aynısını yapardın. | Open Subtitles | ،لو كنت مررت بما قد مررت به لكنت فعلت نفس الشئ |
Sakin ol, 300 dolar için yaptım. Sen olsan da aynısını yapardın. | Open Subtitles | اهدأ , فعلتها لاجل 300 دولار لكنت فعلت نفس الشيء لو كنت مكاني |
Her şeyi farklı yapabilirdim. | Open Subtitles | لكنت فعلت كل شئ بطريقة مختلفة لكنت سأقاتل من أجلك أكثر |
Pekâlâ, pekâlâ. Onu korumak için her şeyi yapabilirdim. | Open Subtitles | حسناً ، لكنت فعلت أى شئ لحمايتها |
Bakın, şu an bildiğim şeyi 24 saat önce biliyor olsaydım bugünkü saldırıyı durdurmak için ne gerekiyorsa yapardım. | Open Subtitles | اسمع، لو كنت أعلم منذ 24 ساعة ما أعلمه الان لكنت فعلت ما في وسعي لإيقاف هجمات اليوم |
Olay tersine döndüğünde sanırım bende aynı şeyi yapardım. | Open Subtitles | كماتعلم,لوأنالوضع معكوس , لكنت فعلت نفس الشئ أقصد , أنا لست اعمى |
Eğer camları ve kapıları kilitleyip onu senden uzak tutabilseydim, yapardım. | Open Subtitles | لو كان باستطاعتى أن أوصد الأبواب والنوافذ كى أصونها بعيداً عنك لكنت فعلت |
Sanırım onların yerinde olsaydım ben de aynı şeyi yapardım. | Open Subtitles | وأظن أنني لو كنت بمكانهم لكنت فعلت الشيء ذاته |
...Şerif, eski eşimi utandırmak isteseydim bunu uzun süre önce yapardım. | Open Subtitles | شريف ، لو أردت إذلال زوجي السابق لكنت فعلت ذلك منذ زمن طويل |
Aslında, senin yerinde olsam bunu daha sık yapardım. | Open Subtitles | في الواقع ، لو كنت مكانك لكنت فعلت هذا أكثر من ذلك. |
Hatta, pilot koltuğunda sen olsaydın sen de aynı şeyi yapardın diye düşünüyorum. | Open Subtitles | إعتقد لو أنك في مقعد الطيًار لكنت فعلت الشيء نفسه |
Eğer beni öldürecek olsaydın, şimdiye kadar yapardın | Open Subtitles | لوكنتستقتلني, لكنت فعلت ذلك الآن |
Eğer gerçekten bana zarar vermek isteseydin bunu çoktan yapardın. | Open Subtitles | لو كنت تريد أذيتي، لكنت فعلت ذلك بالفعل |