"لكنها الحقيقة" - Traduction Arabe en Turc

• ama gerçek
• ama doğru
• ama bu doğru
• Ama bu gerçek
• ama doğrusu bu

Üzücü ama gerçek. Bu konuda yapabileceğim bir şey yok.
محزن لكنها الحقيقة لا يوجد شيء يمكنني فعله حيال ذلك

Bu kadar alaycı ve iğneleyici olmaktan nefret ediyorum ama gerçek bu. Tahmin edebileceğiniz gibi, orası en pis foseptiklerden biridir.
وأنا أكره أن تكون المفارقة الساخرة حول هذا الموضوع لكنها الحقيقة. انها مجرد واحدة من أقذر البالوعات يمكنك أن تتخيله.

Biliyorum, acı ama gerçek.
, أعرف بأن لفظَ ذلك يبدو قاسياً . لكنها الحقيقة

Sen de viski yemişsin. Kötü bir espri, ama doğru.
انك انت كلك مبلل انها نكتة رديئة و لكنها الحقيقة

Böyle olmasını istemediğinizi biliyorum, ama bu doğru.
أعرفأنكلم تكنتعن أنيكون الأمرهكذا، لكنها الحقيقة

Ufak tefek bir şey olabilir Ama bu gerçek, işin aslı bu.
ربما أنه شيء تافه لكنها الحقيقة المطلقة.

Duymak istemediğini biliyorum ama gerçek bu.
أنك لا تريدين أن تسمعي ذلك, و لكنها الحقيقة

Bunu söyleyen ben olduğum için inanması zor belki ama gerçek bu.
اجد صعوبة في تصديق ان هذا يخرج مني لكنها الحقيقة

Böyle düşünmek istemiyorum, ama gerçek bu.
لا ترغبين في التفكير هكذا، لكنها الحقيقة

Bunu söylemek hoşuma gitmiyor... ama gerçek bu ve insanlar böyledir.
ولا يسرني على الإطلاق أن أقول لكما هذا... لكنها الحقيقة اللعينة وطبيعة البشر

Angela. Özür dilerim güzelim, ama gerçek bu.
أنا آسفة يا عزيزتي و لكنها الحقيقة

Kulağa nasıl geldiğini biliyorum, ama gerçek bu.
, اعرف كيف يبدو هذا لكنها الحقيقة

Bunu daha önce kimseye söylemedim, ama doğru, ve bunu bilmenizi istiyorum.
لم أقل هذا من قبل، لكنها الحقيقة أريدكما أن تعرفا هذا

Ha ha ha! Güleceğini biliyordum, ama doğru.
أعرف أنك ستضحك و لكنها الحقيقة

Biliyorum, öyle gibi geliyor oğlum ama doğru.
أعلم أنه قد يبدو كذلك بنى لكنها الحقيقة

- Evet ama doğru.
إنهُ قوي أعرف ذلك لكنها الحقيقة

Tek bildiğim bu ama doğru.
هذا كل ما اعرفهُ لكنها الحقيقة

Hoş olmadığını kabul ediyorum ama doğru.
إنها ليست فكرة جيّدة، لكنها الحقيقة.

Numara yapıyor çünkü size güvenmiyor ama bu doğru.
انه يتظاهر لانه لا يثق بكم, لكنها الحقيقة.

Kocam öldürüldü. Bana kimse inanmıyor ama bu doğru.
زوجي قد قُتل لا أحد يصدقني، لكنها الحقيقة

- Ama bu gerçek. - Kağıda yaz, seninle sonra görüşeceğim.
لكنها الحقيقة - أكتبها في ورقة وسلمها في وقت لاحق -

Tutumundan anlaşılmıyor olabilir ama doğrusu bu.
ربما لا يظهر هذا من نبرة صوته لكنها الحقيقة هو يؤمن بك