"لكنها مجرد" - Traduction Arabe en Turc

    • ama bu sadece
        
    • Ama bu bir
        
    • ama sadece
        
    • ama o daha
        
    • Ama o sadece
        
    • Ama bunlar sadece
        
    ama bu sadece bir prototip. - Tüm kabloları sökmelisin. - Tamam. Open Subtitles لكنها مجرد خدعة، انزع كل الأسلاك كما شئت لكن لا تسقط هذا
    Her kaybettiğin maçtan sonra böyle davranıyorsun... ama bu sadece bir maç. Open Subtitles في كل مرة تخسرين فيها المباراة يحصل لك هذا الموقف لكنها مجرد مباراة
    Ama bu bir denemeydi. Neden bunu büyük jüriye saklamadın? Open Subtitles لكنها مجرد محاكمة تجريبية لمَ لا تكمل لهيئة المحلفين؟
    Evet Ama bu bir şaka, herkesinki gibi. Open Subtitles حسناً، لكنها مجرد مزحة كمزحة البقية.
    Burada bazı yerleri tercüme edilmiş ama sadece dağınık yazılmış notlar var. Open Subtitles -يعنف في الجحيم" " ثمة ترجمة هنا لكنها مجرد ملاحظات مكتوبة مبعثرة
    Yani tabii yazmayı severim ama sadece bir hobi benim için o. Open Subtitles .أعني بالتأكيد أنا أحب الكتابة .لكنها مجرد هواية
    Bu sensin. Olmak istediğin bu, ama o daha küçük bir yavrucak. Open Subtitles لكنها مجرد فتاة صغيرة، إنها مشوشة
    Sansa senin dünyanda yaşıyor olabilir, Ama o sadece bi ilüzyon. Open Subtitles سانسا" قد تكون على قيد الحياة في عالمك" لكنها مجرد وهم
    Bunu nereden duydun bilmiyorum Ama bunlar sadece hikaye? Open Subtitles لكنها مجرد قصة لا يوجد شىء يدعى رجل الفزع
    ama bu sadece bir koruma görevi ve bundan iyi bir hikaye çıkmaz, değil mi? Open Subtitles لكنها مجرد مهمة حماية لذا لا اعتقد أنها ستكون قصة جيدة, صحيح ؟
    Kulağa çok eskiymiş gibi gelebilir ama bu sadece jeolojik bir göz açıp kapamadır. Open Subtitles قد يبدو ذلك قديم، لكنها مجرد ومضة عينٍ جيولوجية.
    Teknik olarak borsacı sayılırım ama bu sadece bir hobi. Open Subtitles حسنا , تقنيا , انا سمسار في البورصة لكنها مجرد هواية
    Burada bunun haber olmasını isteyen bir kişi varsa o da benim ama bu sadece tutarsız ve odaklanmamış isteklerin olduğu bir protesto ve an itibariyle tanıştığımız günden daha tutarsız ve daha az odaklanmış bir hâl aldı. Open Subtitles وإن كان أحد يرغب بأن يصبح هذا خبراً فهو أنا لكنها مجرد مظاهرة محلية ضئيلة ذات قائمة فوضوية من مطالب بلا أهمية
    Güzel yazı akademisi işletiyor ama bu sadece görünen yüzü. Open Subtitles يديرُ أكاديميةً لفنون الخط لكنها مجرد واجهه.
    Ama bu bir yara bandı Open Subtitles لكنها مجرد طوق مساعد
    Ama bu bir dedikodu öyle değil mi? Open Subtitles لكنها مجرد شائعة، صحيح؟
    Ama bu bir yalan Claudia. Open Subtitles لكنها مجرد كِذبة يا (كلوديا)
    Bazı hizmetçiler lanetli olduğunu söyler ama sadece laf bunlar. Open Subtitles بعضُ الخَدَم يقول إنها ملعونة، لكنها مجرد أقاويل.
    Sabıka kaydı var ama sadece küçük çapta hırsızlık ve birkaç hafif çaplı saldırıyla etrafa zarar verme suçları. Open Subtitles ، لديه تاريخ قديم لكنها مجرد سرقة صغيرة وعدد قليل من جنح الاعتداءات
    Onu çekerekte kapatabilirsin. ama sadece oyun oyunuyoruz. Open Subtitles ـ حينها تغلقه بخفه ـ لكنها مجرد لعبه
    Büyük görünebilir, ama o daha bir çocuk. Open Subtitles تبدو كبيره لكنها مجرد طفله
    Ama o sadece bir karakter, ben kimseyi öldürmem. Open Subtitles لكنها مجرد شخصية لم اكن لأقتل اي شخص
    Ama bunlar sadece mal. Yerlerine yenisi koyulabilir. Open Subtitles لكنها مجرد أشياء، فيمكن الإستعاضة عنها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus