"لكنه قال" - Traduction Arabe en Turc

• ama dedi
• Ama bana
• ama dediğine
• Ama o
• söyledim ama
• söylemedi ama

ama dedi ki, bir yemin ettim onu asla çiğnemem,
لكنه قال بأنه أقسم قسما , بأنه أبدا لم ينكسر

ama dedi ki, eğer ondan önce bir şeyler olursa o zaman karşı koymamalıymışız.
و لكنه قال بوضوح أنه إن حصل أمر ما قبل ذلك فإننا سنتجاهل حينها الأمر, إن كان هناك لحظة مميزة

UR: Bunu daha önce öğrenmemiştim, Ama bana sahnede bunu çalacağımızı söyledi, bu parçayı tanıyordum, bu yüzden öğrenirken çok keyif aldım.
ع. ر: لم أتعلمها من قبل، لكنه قال لي أننا سنعزف ذلك على الخشبة، وبالتالي كنت مطلعا عليها، ولهذا استمتعت كثيرا بتعلمها.

Ama bana dedi ki, saçlarım biraz daha uzun olsaymış bana bir çift göğüs alırmış.
لكنه قال لي إذا أصبح شعري أطول فإنه سيشتري لي زوجأ من الأثداء

Kurt Kelly gibi Neanderthals'ı biraz dinledim ama dediğine göre o ve Ram dün gece senin ağzında güzel bir kılıç kalkan oynamışlar.
أستمع إلى ننيدرشال مثل كورت كيلي نادرا لكنه قال بأنه وكبش كان عنده معركة سيف صغيرة لطيفة في فمك ليلة أمس.

Seni terk etmek istiyordum. Ama o bana kalacağımı söylemişti.
كنتُ أريد الابتعـاد عنك، لكنه قال أنني يجبُ أن أبقى.

Babama gözümle kaynak yapabileceğimi söyledim ama onu yavaşlatırmış.
عرضت على أبي المساعدة بلحامها، لكنه قال أن هذا سيعطله

söylemedi ama şu anda kurtarma planı yapıyor.
لم يخبرني ، لكنه قال أنه سينظم لهم خطة للخروج

ama dedi ki, "Seninle partner olacağız, ama buna yatırım yapmayacağız. Bu kampanyayı buraya kadar getirmek ve uygulamaya koymak için senin bir yol bulman lazım."
و أعلم كيف سينتهي لكنه قال: "سنصبح شركاؤك ، ولكننا لن نستثمر في هذا الأمر. عليك إيجاد طريقة لإحضار حملتك إلى هنا وإنجاحها"

ama dedi ki ..."kolye"
لكنه قال القلادة

Kim olduğunu bilmiyorum ama dedi ki;...
أنا لا أعرف من كان، لكنه قال "

Nasıl olduğunu ona sordum Ama bana anlatamayacağını söyledi.
سألته عن هذا، لكنه قال أنه ليس بوسعه إخباري

Biraz gergin olduğunu biliyorum, Ama bana iyileştiğini söylemişti.
أعلم أنه كان مُتوتر قليلاً، لكنه قال أنّ هذا طبيعي.

Ona asla böyle bir şey yapmayacağımı söyledim, Ama bana bunu şansa bırakamayacağını, hepimizi öldürmesi gerektiğini söyledi.
لكنه قال أنه لا يستطيع ترك ذلك للصدفة وعليه أن يقتلنا جميعاً

Kulağa çılgınca gelebilir, ama dediğine göre; hayatının en berbat üç haftasıymış.
ربما يبدو هذا جنوناً لكنه قال أنها كانت أسوأ ثلاثة أسابيع في حياته

Evet, ama dediğine göre insanı uyuşturuyormuş.
نعم، لكنه قال إنه سيُشعرني بالنعاس

Ama o bana grupta, bir liderin yeterli olduğunu söyledi.
لكنه قال لي بأن الفرقة الموسيقية يكفي أن يكون لها قائدٌ واحد

Ben nedenini sormadım, Ama o eskiden siyah olduğunu sonradan beyaza döndüğünü söyledi.
لم أسأله لماذا ، لكنه قال أن هذا هو شعره كان يوماً ما أسوداً والآن أصبح رمادياً

Tek ücret verebileceğimi söyledim, Ama o senin de olduğunu söyledi.
أخبرته أنه يمكنني استئجار واحد فقط لكنه قال أنه معك

Gelirken alabileceğimi söyledim ama başkasının getireceğini söyledi.
لقد عرضت عليه توصيلة لكنه قال أن أحدهم سيقله

Golf sahasının adını söylemedi ama kıyamet gününün yaklaştığını söyledi.
لم يذكر اسم مسار الجولف لكنه قال ان يوم الحساب يقترب

Nedenini söylemedi ama seni ne pahasına olursa olsun durdurmam gerektiğini söyledi.
ولم يقول لماذا لكنه قال أن أوقفك مهما تكلف الأمر