ama bununla aklınıza gelecek her türlü şeyi yapabileceğiniz bir yer kastediyorum. | TED | أجروء على القول. لكني أعني بذلك أين يمكنك على الإطلاق فعل أي شئ تتخيله. |
Etkinlikler iyidir, ama yine de temel bir gerçeği değiştirmiyorlar. | Open Subtitles | نعم، حسناً، النشاطات جيدَة، لكني أعني ذلكَ لا يُغيِّر حقيقةً أساسيَة، تعلمون |
ama size zarar vermek gibi bir niyetim olmadığı konusunda ciddiyim. | Open Subtitles | و لكني أعني ذلك عندما أقول أنني لا أنوي إيذائك |
ama ben ciddiyim. Eğer gerçekten viBe* diye birşey varsa bu o. * Elektrik viBe mi? | Open Subtitles | لكني أعني ما أقول, إذا كان هناك مشاعر بين شخصين فذلك يعني أن هنالك شيء |
Tamam ama diğer şeyleri de koydun değil mi? | Open Subtitles | حسنا, لكني أعني بأنك وضبت أشياء أخرى, صحيح؟ |
Özür dilerim ama bütün işi ben yaptım. | Open Subtitles | آسف، لكني أعني ،لا أعني أن ينسب الفضل لي لكن الأمر برمته كان بسببي |
Oldukça büyük bir macera gibi görünüyor ama bedenimin yarısı o. | Open Subtitles | أعلم أني أجعلهُ يبدو و كأنه قصة حب لكني أعني نصف ذلك في مخيلتي |
Tamam, şu ana kadar harika bir iş çıkarmadım ama artık yetişkinlere özgü bir ilişkimiz olsun istiyorum derken ciddiydim. | Open Subtitles | لكني أعني ما قلته أريد أن تكون لدينا علاقة بالغة أكثر أنا متأكدة سبب إبتعادي وأمي عن بعضنا |
İyi ama sokaklarda sürterek iş bulamazsın. | Open Subtitles | لكني أعني أنك إخترت الشارع مقراًلعملككـ ... |
Evet, ama bu sefer ciddiyim. | Open Subtitles | نعم، لكني أعني ذلك في هذه المرة |
Ziva'nın delice ninja yetenekleri olduğunu biliyoruz ama kendini kontrol edebilir değil mi? | Open Subtitles | كلنا نعرف أن لدي (زيفا) مهارات قتالية عالية لكني أعني إنها تسيطر على نفسها, أليس كذلك؟ |
ama bir polisten bahsediyorum. | Open Subtitles | لكني أعني شرطياً |
ama ben öldürdüm. | Open Subtitles | لكني أعني |
ama demek istiyorum ki, gerçekten zarar vermek. | Open Subtitles | لكني أعني... |
Bunda ciddiyim. Seni seviyorum. | Open Subtitles | لكني أعني هذا ، أحبك |