"لكنّي أظن" - Traduction Arabe en Turc

    • Ama sanırım
        
    • ama bence
        
    • ama her şeyin
        
    Yanlışsam beni düzeltin, Ama sanırım... işe yatırdığım paralar bir oyu hak ediyor. Open Subtitles صحّحني إن كنتُ مخطئاً، لكنّي أظن مقابل المال الذي أشارك به، فأنا أستحقّ حق الإقتراع
    Bunu yapabileceğine inanmayı hiç istemedim Ama sanırım, hep biliyordum. Open Subtitles لم أكن أريد التصديق أنه يمكن أن يكون مشترك في شيء مثل هذا لكنّي أظن أنني عرفت هذا دائما
    Biliyorum Ama sanırım bir şans daha vermeye değer. Open Subtitles أعلم , لكنّي أظن الأمر يستحق محاولة أخرى
    Öyle ama bence öteki tarafın parçalanması gecikme parası ödemenden çok daha önemli. Open Subtitles حسنٌ. لكنّي أظن انهيار الجانب الآخر أشدّ ضغطًا بقليل من إيجار سكن متأخّر.
    ama bence birbirimize yardım edebiliriz. Open Subtitles و لكنّي أظن أنّنا يُمكننا أن نُساعد بعضنا البعض
    Acil olduğunu söyledim ama her şeyin normal çıkacağına eminim. Open Subtitles لقد طلبتُ الإستعجال فيها ، لكنّي أظن حقّاً أنّها ستكون طبيعيّة
    Ama sanırım toplantılarda dediğimiz gibi işin aslını zamanla göreceğiz. Open Subtitles لكنّي أظن الأمر سيسري كما نقول في اجتماعنا:
    Sağ ol, Ama sanırım çöpe atılana kadar bekleyeceğim. Open Subtitles شكراً، لكنّي أظن بأنّي سأنتظر حتى موعد الصُّدور
    Şerefsizde çelik yelek vardı. Ama sanırım 9 mm'lik bir merminin kovanı omzuna isabet etti. Open Subtitles النغل ارتدى سترة واقية، لكنّي أظن إحدى طلقاتي أصابت كتفه
    Şerefsizde çelik yelek vardı. Ama sanırım 9 mm'lik bir merminin kovanı omzuna isabet etti. Open Subtitles النغل ارتدى سترة واقية، لكنّي أظن إحدى طلقاتي أصابت كتفه
    Ne olduğunu bilmiyorum Ama sanırım zehirlenmiş. Open Subtitles لا أعرف ماذا، لكنّي أظن أنّه سمّ.
    Ama sanırım artık o da burada değil. Open Subtitles الموستانج لكنّي أظن أنه ليس هُنا أيضاً ...
    Ama sanırım artık o da burada değil. Open Subtitles لكنّي أظن أنه ليس هُنا أيضاً ... بعد الآن
    Ama sanırım "işte senin hayatın" turumuza son verme vakti geldi. Open Subtitles لكنّي أظن أنّه آن الأوان لتنتهي جولتك: "هكذا ستكون حياتك".
    Seviliyordu ama, sanırım çok yalnızdı. Open Subtitles لكنّي أظن أنه كان وحيدًا للغاية
    Öldürmeden önce neler çevirdiğini öğrenmeliyim Ama sanırım onunla tanışmamızın vakti geldi. Open Subtitles أريد أنّ أعلم مآل لعبته قبل قتله لكنّي أظن أنّ حان الوقت لأتقابل مع (إيلاجا) بشكلٍ رسميّ
    Bana soran olmadı ama bence onu okula geri götürmek çok iyi bir fikir. Open Subtitles لم يأخذ أحد رأيي، لكنّي أظن إعادتها للمدرسة فكرة رائعة
    ama bence Alaric'in kaçığın tekiyle çıkmadığından emin olman hoş bir şey. Open Subtitles لكنّي أظن من الحسنِ أنّكِ تودّي التيقُّنَ أنّ (آلريك) لا يواعد مُختلّة.
    Buna önsezi de ama bence arkadaşın Lucien bölgedeki insanlara işkence edip onları öldürüyor. Open Subtitles سمّه حدسًا، لكنّي أظن صديقك (لوشان) يعذّب ويقتل الناس في الحيّ.
    Barry, kardeşinle gitmek istediğini biliyorum ama bence burada kalmalısın. Open Subtitles (باري)، أعلم أنك تريد الذهاب مع أخيك لكنّي أظن أن عليك البقاء هنا
    Acil olduğunu söyledim ama her şeyin normal çıkacağına eminim. Open Subtitles لقد طلبتُ الإستعجال فيها ، لكنّي أظن حقّاً أنّها ستكون طبيعيّة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus