"لكن أجل" - Traduction Arabe en Turc

    • Ama evet
        
    Ama evet, çok boktan, O Bo' yu gören son kişiydi.. Open Subtitles لكن أجل ، هذا سيء للغاية لكنها آخر من شاهد بو
    EM: Yüz gigavat saat. Daha fazla olduğunu düşünüyoruz Ama evet. TED 100 جيجا واط ساعة. وربما أكثر، لكن أجل.
    Üstünde fazla giyecek yoktu Ama evet. Open Subtitles ليس الكثير من الثياب لكن أجل هذا الزوج ؟
    Bu şekilde adlandırıldığını hiç duymamıştım Ama evet, sanırım öyleyim. Open Subtitles لم أسمع هذا قبلاً لكن شيء كهذا لكن, أجل أفترض هذا
    Bayan Norris ile ilgileniyorum ama... evet, hayatımda ilk kez tek başınayım. Open Subtitles حسنا ، أنا أعتنى بالسيده نوريس لكن.. أجل ، هذه أول مره فى حياتى أكون بمفردى
    Yapabildiğim daha pek çok iş vardır ama, evet bu da onlardan bir tanesi. Open Subtitles لدي ميول كثيرة لكن أجل أظن أنها واحدة منهم
    Bunu hiç düşünmemiştim Ama evet öyle oldu. Open Subtitles , لم أفكر بالأمر بهذه الطريقة من قبل . . لكن أجل
    Kazmaya başlamadan tam olarak emin olamam Ama evet, sanırım yapabilirim. Open Subtitles لا يمكني أن أحدد حتى نبدأ الحفر و لكن أجل ، أعتقد هذا
    Ama evet, şimdi bir adamla yaşıyor ve bilirsin, evlilik teklif etmesini umuyor. Open Subtitles , لكن أجل , انها تقيم الآن مع رجل ما كما تعلم , تأمل أن يعرض عليها الزواج
    Ama evet, sinirlerimi gevşetecek bir şey iyi olur. Open Subtitles لكن أجل أود ان أشرب القليل لكي يساعدني على حفظ أعصابي
    Bunu biraz daha hassas anlatabilirdim Ama evet, doğru olabilir. Open Subtitles كنت سأكون أكثر حساسية بخصوص هذا الأمر لكن أجل . انه صحيح
    Ben o kadar acımasız olmayacaktım Ama evet. Open Subtitles حسناً، لم أكن سأستخدم هذا التعبير القاسي، لكن أجل
    Ponponcu kızları da sayacağım ama, evet. Open Subtitles أقصد يجب أن تحسبي رئيسات المشجعات لكن أجل
    O kadınlar buluşmaları parayla yapıyordur Ama evet, buradaki biraz farklıymış. Open Subtitles أعتقد ان تلك النسوة يحاسبون على المواعدة لكن أجل , هذا مختلف
    Ve hayır, sana kim olduğunu söylemeyeceğim Ama evet, evet kundakçılık olduğunu biliyoruz. Open Subtitles ولا لن أخبرك من هو لكن أجل نعرف أنه كان حريق متعمد
    İkiniz kadar değil Ama evet. Open Subtitles لستُ مُقَرَباً اليه بقدركِ لكن أجل كنا مقربين
    Kuzey Amerika. Azalması biraz indirgeyici Ama evet. Open Subtitles والتقليص مقيّد قليلاً ، لكن أجل هذا مربط الفرس
    Önünde 15 saatlik bir uçak yolculuğu var Ama evet, gayet iyi durumda. Open Subtitles حسناً، أمامها رحلة من 15 ساعة على الطائرة لكن أجل هي بخير
    O kadar ortada değil; Ama evet, yapmış. Open Subtitles أنها ليست بذلك الوضوح لكن , أجل , لقد فعلها
    Beni devirdi; Ama evet, tanırım. Open Subtitles لقد أوقعني أرضاً , لكن أجل , أظن بأنني أستطيع ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus