Fakat çift, o çocuğu istemedi. Adam istekliydi Ama kadın çocuğu istemedi. | Open Subtitles | لكن ذلك الزوجين لم يريدانه، الرجل كان متشددا، لكن المرأة لم تكن. |
Metro polisi bir şey olmadığını düşünüyor Ama kadın ısrarcı. | Open Subtitles | الشرطة المحلية لا تظن إنه حادثاً لكن المرأة مصرة |
Annemden hoşlanman 14 yaşındayken güzeldi Ama kadın 85 yaşında, vazgeçmelisin ya da onu akşam yemeğine davet etmelisin. | Open Subtitles | ولعك بوالدتي كان لطيفاً عندما كنا بالـ 14 لكن المرأة عمرها الآن 85 عاماً عليك أن تتراجع أو تبادر بدعوتها على العشاء |
Tamam, Ama kadınlar herkes için güzel görünmek isterler. | Open Subtitles | حسناً ، لا بأس ، لكن... المرأة ترغب أن تبدو رائعة لبقية العالم. |
Ama kadınlar evlilikte çok ağır bedeller ödüyor. | Open Subtitles | لكن المرأة تدفع ثمن ثقيل في الزواج |
Confessor yanım okuyamaz Ama kadın yanım gerçeği söylemediğini söylüyor. | Open Subtitles | المؤمنةالتىأناعليهالايُمكنهاذلك، لكن المرأة يُمكنها الجزم بأنكِ لا تقولي الحقيقة. |
Ama kadın da Tanrı'nın planının bir parçasıydı. | Open Subtitles | لكن المرأة كانت جزءاً من خطة القدر |
Annem toplantıda. Ben de öyle söyledim Ama kadın oldukça ısrarcı. | Open Subtitles | -هذا ما قلته لها، لكن المرأة مُصرِّة للغاية |
Ama kadın kendini ortaklarından ayırıyor. | Open Subtitles | لكن المرأة تفصل نفسها عن شركائها |
Ama kadın ikinci derece yanıklara sebep olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لكن المرأة تتهمك بحروق درجة ثانية |
Ama kadın sadece nitelikli olabilir | Open Subtitles | لكن... المرأة قد تكون مؤهلة |
Ama kadınlar hala güvende değil. | Open Subtitles | "لكن المرأة لا تزال غير آمنة" |