"لكن المشكلة هي" - Traduction Arabe en Turc

    • ama sorun şu
        
    • ama problem
        
    • Fakat sorun şu
        
    • ama asıl sorun
        
    • ancak sorun
        
    Evet, ama sorun şu ki; kız aktris, şarkıcı, yetenekli. Open Subtitles أجل، لكن المشكلة هي أنها ممثلة، مغنية، موهوبة
    ama sorun şu ki, sonunda kendinden... kaçınmaya başlıyorsun. Open Subtitles من الجيد تجنب الأشياء لكن المشكلة هي أن.. تتجنبي نفسك في النهاية
    ama sorun şu ki... Open Subtitles ,وأنا أؤمن بها بكل صدق وإخلاص لكن المشكلة هي ..
    Evet biliyorum, ama problem hiç umursamadım. Open Subtitles أجل أعرف لكن المشكلة هي أني لم أهتم أبدا
    Fakat sorun şu ki çok fazla insan yasam-iş dengesi hakkında saçmalıyor. TED لكن المشكلة هي الكثير من الناس تحدثوا هراء عن التوازن بين العمل والحياة.
    En iyi şansı kemik iliği nakli ama asıl sorun uygun verici bulmak ve en iyiler kardeşlerden çıkıyor. Open Subtitles خياره الأفضل هو زراعة نخاع العظم، لكن المشكلة هي إيجاد مطابق، وعادة، الأقارب هم أفضل المطابقين
    ancak sorun şu ki birçok vegan pek iyi görünmüyor. Open Subtitles لكن المشكلة هي أنّ الكثير من النباتيين لا يبدون بخير.
    Wiley'ye suç teşkil eden bir şey olmadığını söylemeliyim ama sorun şu ki yine de Childs'a söyleyebilir. Open Subtitles يجب أن أخبر وايلي أن الأمر ليس جنائياً, لكن المشكلة هي أنه سيخبر تشايلدز بالموضوع في مطلق الأحوال.
    Ama sorun şu: Görmeyen bir insana nasıl yeterince hızlı ve doğru bir şekilde bilgileri ve talimatları iletebiliriz ki arabayı sürebilsin? TED لكن المشكلة هي : كيف ننقل هذه المعلومات والإرشادات إلى شخص لا يرى بسرعة كافية ودقيقة بما فيه الكفاية حتى يتمكن من قيادة السيارة؟
    ama sorun şu ki ses, arada gelip gidiyor. Open Subtitles لكن المشكلة هي أن الصوت يأتي ثم يختفي
    "ama sorun şu ki, bu ses gelip gidiyor." Open Subtitles لكن المشكلة هي أن الصوت يأتي ثم يختفي
    Evet, ama sorun şu ki Amanda araya girdi ve şimdi Tom Cruise'un galasına davetsiz katılmak gibi çılgın fikirleri var... Open Subtitles نعم، لكن المشكلة هي ان اماندا سرقتها والان اصبحت فكرتها المجنونة - عن حضور حفل افتتاح فيلم توم كروز
    ama sorun şu ki Nassar onun kim olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles أجل، لكن المشكلة هي أن "آسار" ليس لديها فكرة عن مَن هو
    ama sorun şu ki... Open Subtitles ... لكن المشكلة هي
    ama problem şurada, oraya arama izni olmadan gidip bakamam. Open Subtitles لكن المشكلة هي إنني لايمكنني الذهاب والدخول بدون مذكرة
    Mantıklı duruyor fakat, sorun şu ki bu öyle konum bilgisiyle bitmeyecek bu kişisel sınırlara kadar inecektir. TED هذا أمر منطقي, لكن المشكلة هي ان النظام لن يتوقف عند معلومات الموقع و انما يبدأ بالبحث في معلومات الأفراد
    Evet, orası öyle ama asıl sorun ben odayı seçip erotik romanlarımla odaya yerleştikten sonra odaya müşterinin tekinin girip rahatımı bozup bozmayacağını hiç kestiremiyorum. Open Subtitles حسناً,نعم,لكن المشكلة هي, بعد أن أختار غرفة و بعد أن أستقر فيها مع رواياتي المثيرة,
    Bence bazı açılardan bu en etkilisidir ancak sorun bununla gerçekten uğraşmanız gerektiğidir. TED وأظن أنه في بعض النواحي، سيكون ذلك أكثر فاعلية، لكن المشكلة هي أننا سيتوجب علينا القيام بذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus