ama bazıları kuru kalır, tehlikeli kuvvetlenen baskılara yatkındırlar. | TED | لكن بعضها يُترك جافاً، عُرضةً لتراكم خطير للضغط. |
Bazıları bilimsel, ama bazıları da çok pratik. | Open Subtitles | بعضها عِلمى ، لكن بعضها الآخر حقيقة عَملى بعضها عِلمى ، لكن بعضها الآخر حقيقة عَملى |
Bazıları klasik tehdit mesajı ama bazıları çok garip. | Open Subtitles | بعضها كان يحوي تهديدا لكن بعضها كان غريبا |
Mantar şekerin birazını emer ama bazıları ilerler ve gölgede büyüyen, şekerleri fotosentez etmede daha az şansı olan bir fideye komşu ağaçların köklerine girerler. | TED | فيمتص الفطر بعض السكريات، لكن بعضها يتابع الرحلة ويدخل جذور شجرة مجاورة، شجيرة تنمو في الظل، وذات فرصة ضعيفة من أجل إنتاج االسكر ضوئيا. |
ama bazıları değişebilir. | Open Subtitles | و لكن بعضها يمكنه ذلك |
* ama bazıları oldukça * | Open Subtitles | * لكن بعضها معاً جميعا قد تكون * |
Dinozorlar dünyanın yüzeyinden silindi ama bazıları kurtuldu. | Open Subtitles | لكن بعضها نجا |