Karşı koyuyorduk, ancak bu durumda onların da katılımı yararlı olabilir. | Open Subtitles | نحن نعارض لكن في هذه الحالة من المفيد وجودهم ضمن الفريق |
ancak bu vakada sadece bizim için bunu yapacak olan pnömatiklere bel bağlayacağız. | Open Subtitles | لكن في هذه الحالة فقط سوف نعتمد على الخصائص الميكانيكية لتفعل ذلك لنا |
Ama o anda, böyle bir şey oldu. | Open Subtitles | لكن في هذه اللحظة عندما قومتي بإتخاذ القرار |
Ama şu durumda, söz konusu kafaların değerini düşünmek akıllıca olacaktır. | Open Subtitles | لكن في هذه الحالة، لمن الحكمة أخذ بعين الاعتبار الرؤوس المعنية |
Ancak şimdilik sadece bol bol zıpkınlamaktadırlar. | Open Subtitles | لكن في هذه المرحلة، يقومون بالطعن كثيراً وحسب! |
fakat bu durumda, çözümü bulmamıza rağmen sorunun büyük kısmı yerinde duruyor. | TED | لكن في هذه الحالة نحن قضينا عليها ، ولكن جزءا كبيرا من المشكلة لا تزال موجودة. |
Genellikle gelişigüzel tasarlanmış bir prototip bir başlangıç noktasıdır, ama bu durumda... | Open Subtitles | عادة ما ينفع إنجاز نموذج أصلي نقطة انطلاق, لكن في هذه الحالة |
Buz kütlelerinden alışık olduğumuz bir durumdu, ancak bu sefer 20 milyon yıl geriye gidiyoruz. | TED | كنا نفعل ذلك فقط في عينات الجليد الجوفية، لكن في هذه الحالة، نحن ذاهبون إلى قبل 20 مليون سنة. |
Eğitimi hep desteklerim ancak, bu durumda etmeyebilirim de. | Open Subtitles | أنا دائما مع التعليم لكن في هذه الحالة ربما لا |
ancak bu örnekte armut dibine düşmedi. | Open Subtitles | لكن في هذه الحالةِ، يَسْقطُ التفاحُ بعيداً جداً بعيداً عن الشجرةِ، موافقة؟ |
- İğrenç... ancak bu örnekte dikkate değer. İtiraz reddedildi. | Open Subtitles | هذا بغيض ؛ و لكن في هذه الحالة ؛ بارزٌ جداً تم رفض الإعتراض |
ancak bu bağlamda sanırım beni çok özlediğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | لكن في هذه الحالة، أظنها تعني أنك افتقدتني كثيراً. |
Ama o gece, eve döndüğümde beni bekliyordun. | Open Subtitles | لكن في هذه الليلة عندما عدتُ للمنزل كنتِ أنتِ تنتظريني |
Ama o uçurumda ilk defa kendim olmuştum. | Open Subtitles | لكن في هذه الأعماق، أصبحت أنا ولأول مرة في حياتي. |
Ama o zamana dek sırtında kılıçlı bir çıplak resmiyle dolaşan biriyle arkadaşlık edemezsin. | Open Subtitles | لكن في هذه الأثناء... أنت لَسْتَ مُصَاحَبَة بنت... انا لَهُ إمرأة عارية مَع سيف على ظهرِها. |
Ama şu an dünyada neden hiç elf yok ki değil mi? | Open Subtitles | لكن في هذه اللحظة لا توجد اقزام سحرية في العالم، اليس كذلك؟ |
Kanunu temsil edenler için önemli olmalı Ama şu durumda, onlar için en önemli şeyin bu olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أوضح إلى أولئك الذين يمثلون ,القانون، ينبغي أن يهم ذلك ,لكن في هذه الحالة، في هذه المرحلة من الوقت |
Ama şu an 2030 gibi hayal edebiliyoruz. | TED | لكن في هذه اللحظة يمكننا تخيل أن هذا سيحدث في أعوام 2030. |
Ancak şimdilik sadece bol bol zıpkınlamaktadırlar. | Open Subtitles | لكن في هذه المرحلة، يقومون بالطعن كثيراً وحسب! |
fakat bu durumda çoğu mide-bağırsak sisteminde olmuş olurdu. | Open Subtitles | لكن في هذه الحالات، معظمهم يكون في جهازه الهضمي |
ama bu durumda kötü ikiz ve daha kötü ikiz var. | Open Subtitles | لكن في هذه الحالة انه توأم شرير و توأم اكثر شرا |