"لكن في يوم" - Traduction Arabe en Turc

• Ama bir gün
• Ama sonra bir gün

Zor iş Ama bir gün koroda çalışırken büyük yıldız bileğini burkar.
إنه دور بسيط , لكن في يوم عمل في المسرح عندما لوت النجمة كاحلها

Ama bir gün, şeytan kral ve adamları onu bulmuş ve geri götürmüşler.
لكن في يوم وجدها الملك ورجاله وأخذوها بعيداً.

Biliyorum benim ilkel olduğumu düşünüyor, Ama bir gün ilkel olmayacağım.
أعلم أنا تعتقد أني غير ناضج و لكن في يوم ما لن أكون كذلك

Ama bir gün bankaya borcumuzu ödemek zorundayız, değil mi?
لكن في يوم ما سيكون من الضروري علينا تسديد البنك صحيح؟

Ama sonra bir gün benden uzaklaştı ve nedenini hiç bilemedim.
لكن في يوم ما، أبعدتني عنها فحسب ولم أعرف السّبب مطلقًا

Ama sonra bir gün, Birisi bana ... yaşamın ötesinde hareket etmek için... önce insan olmayı başarmalıyız
لكن في يوم ما أجبرني شخص ما لكي افكر ...

Şu an öyle olmadığını biliyorum Ama bir gün büyüye izin verilecek.
أعلم أنه لا يبدوا الآن لكن في يوم ما سيسمح بالسحر مرةً أخرى

Ama bir gün Munsch'lamak istemeyeceğin bir kadınla karşılaşacaksın.
لكن في يوم من الأيام سوف تقابل المرأة التي لن تهجرها

Biraz zor ve rahatsız bir şekilde olur Ama bir gün gelecek ve mükemmel olacak.
حسناً؟ الأمر واقع، وسيء قليلاً وغير مريح بعض الشيء لكن في يوم ما، في يوم ما سيكون رائعاً

Ama bir gün, şu an tam burası geçmişte kalacak.
لكن في يوم ما, هذه اللحظه هنا ستكون من الماضي , أيضا

Evet varım Ama bir gün olmayacağım.
أجل, أنت كذلك لكن في يوم من الأيام, لكن تكون كذلك

Ama bir gün aklına bir şey gelmiş.
لكن في يوم من الأيام خطرت له فكرة

Ama bir gün arabayla dolaşırken camdan dışarı bakacağız ve onu 5.
لكن في يوم ما ونحن نقود السيارة... سننظر من النافذة...

Belki bugün değil. Yarında olmayabilir Ama bir gün mutlaka olacak.
ربما ليس اليوم أو الغد لكن في يوم ما

Büyük büyük dedem ruhları çağırmak için öyle yaparmış,... ..Ama bir gün Xe-Is "Bana adımla seslenin!" demiş.
جدي العظيم العظيم اعتاد إستدعاء الأرواح بتلك الطريقة، "! لكن في يوم قال زايوس "إستدعيني بأسمي

Hayır, Ama bir gün yabancı bir halkla mallarını takas etmekten dönüyordu... bana bir öykü anlattı.
...لا, لكن في يوم عندما عاد من التجارة... ...مع أناس بعيدين

Ama bir gün tek şansımızın bu olduğunu anladık. Decha! Üç gün, üç gece yüzdük ve uyuduk ve yüzdük...
لكن في يوم ما، بدا أنه الخيار الوحيد ...لمدة ثلاثة أيام و ليال

Tedavi değil Ama bir gün belki...
هذا ليس علاجا لكن في يوم ما