"لكن هم" - Traduction Arabe en Turc

• Ama onlar
• Fakat onlar

Bir kaç silahsız kargo gemisi, Ama onlar da diğer görevlerdeler.
عدد من سفن الشحن غير المسلحة لكن هم في مهمات أخرى

Ve bir çifte-çifte sipariş ettim, Ama onlar bana çifte-çifte-çifte-çifte verdiler.
و أنا طلبت البرجر ذو الطبقتين, لكن هم أعطوني ذو الأربع طبقات

Kapasiteni biliyorsun Ama onlar başarmanı istemiyorlar.
انت تعلمي ما يمكنني فعله لأجلك لكن هم لا يرديون ان يروكي ناجحة

Evet, Ama onlar bunu bilmiyor, bu yüzden ağzımızı açmamalıyız.
،صحيح, لكن هم لايعرفون ذلك لذلك نحتاج ان يضل الوضع هكذا

Fakat onlar seyahatini senin tarafından tamamlayabilir, Amy Klein.
لكن هم يستطيعون اكمال رحلتهم فقط من خلالك يا ايمي كلاين

Tanıdığım her kim varsa bana sırtını döndü. Ama onlar dönmedi.
كل إنسان عرفته أدار ظهره إليّ لكن هم لم يفعلوا

Bunu ben hak ediyorum Ama onlar etmiyor.
لقد قمت بخطأ كبير عندما استمعت لكما أنا أستحق هذا ، لكن هم لا يستحقون ذلك

Bunu söylediğim için üzgünüm Ama onlar uzaylı ve evrenin en ucundaki bir gezegenden geliyorlar.
آسف لأنني أخبرتكم ذلك، لكن هم حقاً أجانب ولقد أتوا من كوكبٍ آخر، حول الكون

Ama onlar bizim kiminle telefon seksi yaptığımızı biliyorlar,
لكن هم يعلمون مع من نحظى بمكالمات جنسية على الهاتف

Evet Ama onlar dışarıda ve biz buradayız.
فعلا، لكن هم يكونون بالخارج هناك، ونحن هنا.

Siz bunun çok süper oldugunu düşünürsünüz, Ama onlar... herneyse, ben bu kısa kaydı hazırlamıştım ve her gittigimde onlara bunu gösteriyordum.
و أنت بإعتقادك بأن اللعبة عجيبة و رهيبة, و لكن هم -- على كل حال, قمت بإنتاج هذا الفيديو و دائماً أعرضه عندما أدخل

demiştim. Ama onlar aa çok güzel dediler ama sonra öylece kaldı.
و لكن هم قالوا: "إنها جيدة" و رموها

Ama onlar.
لكن هم الذين أصيبوا

Ama onlar Akron'dan.
لكن هم من أكرون.

Yapamam. Ama onlar.
لا أستطيع ، لكن هم يستطيعون

- Doğru, Ama onlar bunu bilmiyor!
صحيح لكن هم لايعرفون ذلك

Ama onlar götürebilir.
لكن هم يستطيعون

Ama onlar unutmayacak.
لكن هم لن ينسوا

Ama onlar çok özel insanlar.
لكن هم مميزون للغاية

Ben etkilenmem, Ama onlar etkileniyor.
أنا لا، و لكن هم يفعلون

İnanıyorum, Cornelius, İnanıyorum. Fakat onlar inanmayacak.
أنا أعلم ، و لكن هم لا يعلمون