Kral olabilirsin Uther... ama hiçbir kraliçe onun eşi benzeri olamaz. | Open Subtitles | قد تكون ملكا, أوثر لكن ولا واحدة من ملكاتك تقارن بها |
Hatta yere bile düşürdüm. ama bir kez bile cihaz kazara sıfırlanmadı. | Open Subtitles | وأسقطته حتى، لكن ولا مرة لم يعد الجهاز للوضع الأصلي دون قصد. |
ama hiçbir başka deneyim çocukluk rüyalarımı yaşayanlar arasında olmak kadar ve Birleşik Devlet boyunca gezgin arkadaşların arasında yasamak kadar gerçek hissettirmedi. | TED | لكن ولا تجربة أحسست أنها حقيقة مثل أحلام طفولتي غير تجربة العيش وتوثيق حياة زملاء متشردين عبر الولايات المتحدة. |
Birçok çözüm ürettik Fakat hiçbiri doğal odaklanmayı tamamen geri getirmedi. | TED | لقد قدمنا الكثير من الحلول لكن ولا واحد منها أعاد النظر باسترجاع الرؤية الطبيعية. |
Fakat bir kere bile özür dilemezler adamım... milyonlarca yıldır bizler hayatımız çalışarak kaybederken... kadınlar evlerinde otururlar. | Open Subtitles | لكن ولا مرة هم اعتذروا من ملايين السنين ونحن مستغرقين في أعمالنا بينما النساء يقبعنّ في البيت. |
- Pekala. Girebilirsiniz; ama içerde tek kelime etmeyin. -sessiz olun.- | Open Subtitles | حسناً، حسناً، يمكنكما الدخول لكن ولا كلمة واحدة، أتفهمان؟ |
Evet ama çalışan indiriminin olduğu başka yer yok. | Open Subtitles | نعم، لكن ولا اي مكان عنده ميزة الخصم الخاص للموظف |
Çünkü çantalarında var... ama kaza anında giymiyorlarmış. | Open Subtitles | لأنهن قمن بتوضيب ملابس داخلية في حقائب سفرهن لكن ولا واحدة منهن كانت ترتديهم اثناء الاصطدامات |
Bu akşam çok iyi bir maç oynadınız, ama hiçbiriniz en iyi oyunu değildi. | Open Subtitles | لقد لعبتن مباراة جيدة الليلة، لكن ولا واحدة منكن لعبت أفضل ما لديها. |
Bekleyiş boyunca bir sürü mesaj bırakıImış. ama hiçbiri şu anda görmek istediği tek kişiden değildi. | Open Subtitles | قيامه بهذه الجولة , قد تركت لديه العديد من الرسائل لكن ولا رسالة من الشخص الوحيد الذي يريد أن يراه الآن |
ama bunlardan hiçbiri güvercin kanı değil. | Open Subtitles | لكن ولا واحده من هذه هي ياقوتة دم الحمام |
Binlerce sorum vardı. ama hiçbiri münasip değildi. | Open Subtitles | .كان لدي حوالي الألف .لكن ولا واحد منها كان مناسباً |
Bak, tamam, burnumuza kadar belaya batmıştık kabul ediyorum ama hiçbirimiz bu kadar soğukkanlı olamayız değil mi? | Open Subtitles | اسمعي حسنا اقر اننا كنا في ورطة كبيرة هناك لكن ولا واحدة منا قاتلة بدم بارد صحيح؟ |
En fazla 20'ye düserim ama ondan bir kurus asagi inmem. | Open Subtitles | يمكنني أن اخفضَ إلى 20 الفاً لكن ولا فلسَ اقلَ من ذلك |
- Biliyor musun, sana çıkma teklif ettiğimde, aklımdan pek çok şey geçmişti, ama... bunların arasında Magnolia Breeland'le çıkmak yoktu. | Open Subtitles | اتعلمين , حين طلبت منك الخروج معي تخيلت عدة صور عن كيف سيجري الأمر لكن ولا صورة منهم كانت عن موعد مع ماغنوليا بيرلاند |
ama aldığı yaralardan hiçbiri onu bayıltmaya yetmezdi. | Open Subtitles | لكن ولا واحدة من الإصابات التي تعرض لها كانت ستكون كافية لإفقاده الوعي. |
Fakat bunların hiçbiri klonların sana neden düşman olduğunu açıklamaz. | Open Subtitles | لكن ولا واحد من هاتين الحادثتين تفسر لماذا أنقلب عليك مستنسخينك |
Fakat bir milyon yıl geçse bile... | Open Subtitles | لكن ولا بعد مليون سنة، ولا بعد مليون مليون سنة |
Fakat röntgenlerin hiçbirinde yaraların tümünü yeniden yapılandıramadım. | Open Subtitles | لكن ولا واحدة من صور الأشعة التي قد صممتها تكشف عن أي إصابات |
Verdiği isim nüfusla eşleşiyor, Fakat diğerleri... | Open Subtitles | حسناً, الاسم الذي أعطانا اياه يُطابق الاسماء الاجتماعية, لكن ولا واحدٌ منهم |
Fakat hiçbiri, yüksek öğrenim görmüş kişileri tatmin etmiyordu. | Open Subtitles | لكن ولا واحدة منهم نالت رضا الشعب الذى كان ما يزال يتمتع بثقافة واسعه .... |