"لكن يستحيل" - Traduction Arabe en Turc

    • ama
        
    Bazıları mutlu, bazıları üzgün, ama asla çirkin değiller. Open Subtitles بعضها قد تكون سعيدة وبعضها حزينة, لكن يستحيل أن تكون قبيحة.
    İyi mal var, ama dokundurmuyor. Open Subtitles إنها افضل واحدة هنا لكن يستحيل الوصول اليها
    Bu çok trajik, kanser korkunç bir şey. ama enerji hatlarıyla bağlantı kurmak imkansız. Open Subtitles السرطان شيء فظيع لكن يستحيل ربطه بخطوط الكهرباء
    Belki de başka bir boyuta geçmiştir ama ölemez. Open Subtitles ربما انتقل لمكان آخر، لكن يستحيل أنه قد مات
    Ne yaptığını bilmiyorum ama benim bulduklarımdan daha önemli olamaz. Open Subtitles لا أعلم ما تقوم بفعله لكن يستحيل أن يكون أهم مما لدي
    ama bu çocuğun canını ona emanet etmem. Open Subtitles لكن يستحيل أن نضع حياة هذا الشاب بين يديه
    Başımın üstündeki şu ışıkları yıldız sanabilirsiniz ama bu olanaksız, çünkü bir mağaranın içindeyim. Open Subtitles قد تعتقد أن الأضواء فوق رأسي هي نجوم. لكن يستحيل ذلك، لأنّي بكهف.
    Hotch, garip olduğu kesin ama susuzluk, kalp krizi ve anevrizmanın fiziksel bir ortak noktası olamaz. Open Subtitles هوتش,ذلك غريب بالتأكيد لكن يستحيل جسديا ان نربط بين التجفاف و النوبة القلبية و أم دم
    Hotch, garip olduğu kesin ama susuzluk, kalp krizi ve anevrizmanın fiziksel bir ortak noktası olamaz. Open Subtitles هوتش,ذلك غريب بالتأكيد لكن يستحيل جسديا ان نربط بين التجفاف و النوبة القلبية و أم دم
    ama Shannon Makely'nin arabasının nerede bozulacağını bilemezdi. Open Subtitles لكن يستحيل ان يعرف ان سيارة شانون مايكلي كانت ستتعطل هناك
    O kulenin senin ve diğerleri için ne anlama geldiğini biliyorum ama geçmişte olan şeyleri değiştiremezsiniz. Open Subtitles أعرف كم يعني ذلك البرج لكم جميعاً، لكن يستحيل تغيير الماضي
    Oldukça havalı konuşuyorsun ama sizin polis olmanıza imkân yok. Open Subtitles دائماً حيلة إنتحال صفة لكن يستحيل أن تكونوا شرطة؟
    Seni çok seviyorum, Gabrielle, ama beni durdurmak için yapabileceğin bir şey yok. Open Subtitles احبك كثيرا غابرييل,لكن يستحيل ان تفعلي شيئا لإيقافي
    Yıllar geçti, ama unutulmadı. Open Subtitles لقد مضت عدّة سنوات لكن يستحيل أن أنساها.
    İstediğiniz kadar ona işkence yapabilirsiniz ama asla konuşmaz. Open Subtitles بامكانك تعذيبه ماشئت لكن يستحيل ان يتكلم
    Uyuduğuna inanmak istiyorum ama kimse bu durumda uyuyamaz. Open Subtitles أود أن أفكر أنكِ نائمة، لكن يستحيل
    ama bilek kırığının bunu açıklamasına-- Open Subtitles لكن يستحيل ان رسغا مكسورا قد يفسر
    ama senin bu duruma düşmene izin vermemin imkanı yok. Open Subtitles لكن يستحيل أن أدعك تتحملين تبعات الأمر
    Bakın, yanlış bir şey yapmadım ama eşimi de çocuklarımı da bu fotoğraflara ve spekülasyonlara maruz bırakmayacağım. Open Subtitles انظري, لم اقم بفعل أي شيء خطأ و لكن يستحيل بأن اُعرّضَ زوجتي و بناتي لهذا...
    Onunla konuşacağız, ama hiç yolu yok. Open Subtitles حسناً، سأتحدث معه لكن يستحيل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus