"لكن يفترض" - Traduction Arabe en Turc

    • Ama
        
    Evet, Ama tamamen kurallara uygun olmamız gerekiyordu. Bu öyle değil. Open Subtitles أجل، لكن يفترض بنا العمل بطريق قويم تماماً وهذا ليس كذلك
    Seni eleştirmek istemiyorum... Ama telefonla konuşmam lazım. Open Subtitles لا أريد إنتقادك لكن يفترض أني أتكلم على الهاتف
    Bahsin sonuçlandığı kanısındayım... Ama dayanmak zorundayım. Open Subtitles ارى في الأفق رهاناً لكن يفترض بي ان اقاوم
    Gitmek istemediğini biliyorum Ama çok başarılı bir okulmuş. Open Subtitles حبيبتى أنا أعلم أنك لا تريدى الذهاب ألى تلك المدرسة و لكن يفترض انها رائعة
    Telefonunu ver bana. Tamam, Ama o telefonu sadece iş için kullanabilirim. Open Subtitles حسناً، لكن يفترض أن استعمل هذا لمكالمات العمل
    Ama önemli ölçüde hayatımı etkileyen bir şey bulmam ve sonra yapmam gerekiyor. Open Subtitles لكن يفترض أن أعثر على أمر يؤثر على حياتي بشكل كبير ثم أقوم بعمله فعلا
    Kendi ölüm ilânını okumak hiç kolay değil Ama sanırım bunu biliyor olmalısın, öyle değil mi? Open Subtitles يطمئن المرء بالكاد قراءة نعيه الخاص لكن يفترض أن تعرفي ذلك، أليس كذلك؟
    Ama sana beladan uzak durmanı söylemeliyim. Open Subtitles و لكن يفترض بي أن أقول لك أن تبقى بعيداً عن المشاكل
    - Bir kere inanılmaz derecede nadirler. Ama ayrıca altın oluyormuş. Tabii böyle şeylere inanıyorsan. Open Subtitles إنها نادرة بشكل لا يصدق لكن يفترض أيضًا أن تكون من الذهب إن صدقوا
    Keşke doğru yere geldiğini söyleyebilseydim. Ama akşama saat ilerledikçe canlanır. Open Subtitles ليتني أستطيع القول أنك قصدت المكان المناسب لكن يفترض أن تجدها في آخر الليل
    Kusura bakmayın Ama mağazaya gidip beşik alması lazım. Open Subtitles انا اسفة,لكن يفترض به ان يحضر المهد من المتجر
    Bugün sizinle ameliyata gireceğimi umuyordum Ama Doktor Grey'in servisindeymişim. Open Subtitles لكنني كنت أمل أن أشارك بالجراحة معك اليوم و لكن يفترض بي أن أكون أعمل مع د.غراي
    Sen olmasan birinci sınıf oda karanlık bir yer olurdu, ...Ama şurada uzanıyor olman gerekiyor. Open Subtitles انظري، صالة الدرجة الأولى ستكون مظلمة بدونكِ، لكن يفترض بك أن تكوني يقظة.
    Ama muhtemelen gidip iyi olduğundan emin olmak için onu bir kontrol etmeliyim. Open Subtitles لكن يفترض أن أتفقد أمرها وأتأكد من سلامتها
    Uçmana bir şey demiyorum Ama bizimle akşam yemeğinde olman gerekiyordu. Open Subtitles لم أرد التطرق للأمر وأنت على وشك الطيران، لكن يفترض بك أن تتعشى معنا.
    Teşekkürler efendim Ama ayakta durmam gerek. Open Subtitles شكراً سيدي، لكن يفترض أن ابقى على قدماي.
    Devam eden projeler kesinlikle çok gizlidir Ama sanırım gerekli hassasiyetleri sağlamışızdır. Open Subtitles المشاريع المستمرة بصرامة حاجة أن تعرف، لكن يفترض ذلك كلّ شيء نواجه حسّاسون.
    Elbette. Sen asilce bir şey yaptın Ama ölmüş olması gerekiyordu. Open Subtitles أكيد ، فعلتِ الأمر النبـيل لكن يفترض أن تكون ميتـة
    - Orada, Ama destek geliyor. Open Subtitles أنها هناك، لكن يفترض بالدعم أن يصل قريباً
    20 yaşında olsa yine neyse Ama 30'larında, bir eşi ve çocukları olan, sözüm ona saygıdeğer bir maden sahibi? Open Subtitles سيء كفاية في العشرين لكن يفترض به أن يكون مالك منجم محترم بوجود زوجةٍ وأطفال؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus