Annen ölüyor ve sen büyük bir maceraya devam edebiliyorsun şu an hissettiklerinden başka bir şeyler hissedebilmek için! | Open Subtitles | والدتك توفت وانت تعتقد أنَّه بوسعك الذهاب في مغامرة كبيرة لكي تشعر بشيٍ مختلف مما كنتَ من المفترضِ أن تشعر به |
Bunu sanat uğruna değil tekrar gündemde olduğunu hissedebilmek için yapıyorsun. | Open Subtitles | انت لاتفعل هذا من اجل الفن انت تريد فعل هذا لكي تشعر انك حي مرة اخرى |
Evden ayrıldığımda bana yakın hissetmek için kıyafetlerimi deneyen adamsın. | Open Subtitles | يعجبك تجريب ملابسي، عندما أغادر المنزل، لكي تشعر بالقرب مني |
Kötü zamanlarında kendini daha iyi hissetmek için onu mu kullandın? | Open Subtitles | أستغليتها لكي تشعر بالتحسن أثناء وقتك المظلم ؟ |
Tommy, garip hissetmen için hiçbir neden yok. | Open Subtitles | (لا يوجد أيّ سبب لكي تشعر بالغرابة يا (تومي |
Kendini faydalı hissetmen için mi? | Open Subtitles | لكي تشعر بأنك مفيد؟ |
Gerçeklerden kaçmanın ışıltısıyla kargaşanın o sıcacık heyecanını tatmak istedin. | Open Subtitles | لكي تشعر بنشوة الارتباك الدافئة التي تعتري هذا الجندي |
Peyton kötü bir gün geçirmişse, buraya çıkar, daha iyi hissedebilmek için, insanlara su balonları atardı. | Open Subtitles | عندما كانت (بيتون)تمر بيوم سيئ كانت تأتي إلى هنا وتلقي ببالونات المياه على الناس لكي تشعر بتحسن |
İdolüne daha yakın hissetmek için yapmış olabilir. | Open Subtitles | طريقة لكي تشعر بأنها أصبحت أقرب لمثلها الأعلى. |
Gerçeklerden kaçmanın ışıltısıyla kargaşanın o sıcacık heyecanını hissetmek istedin. | Open Subtitles | لكي تشعر بنشوة الاتباك الدافئة التي تعتري هذا الجندي 659 01: 41: |