Olmayan yerde cevaplar arıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تتطلع للأجوبة عن عدم وجود أي شيء |
Her zaman cevaplar aradım durdum. | Open Subtitles | أنا أنظر للأجوبة منذ ذلك الوقت |
Gerçek cevaplar için tek bir yer vardır. | Open Subtitles | ثمة مكان وحيد للأجوبة |
Hayır, eğer cevaplara dikkat ediyorsan çok soru soruyorsun denmez. | Open Subtitles | من المحال أن تسألي أسئلة كثيرة لطالما تجذبي الإنتباه للأجوبة. |
Diyorum ki, eğer büyük sorular soracaksak, cevaplara hazır olmalıyız. | Open Subtitles | كل ما أردت قوله إذا كنا ننوي طرح أسئلة مهمة علينا أن نكون مستعدين للأجوبة |
cevaplara ihtiyacım var. Şey, ben... | Open Subtitles | أحتاج للأجوبة |
Yalnızca cevaplar için var. | Open Subtitles | لدينا وقتٌ للأجوبة وحسب |
Bana cevaplar lazım, John. | Open Subtitles | أحتاج للأجوبة يا "جون" |