Liderliğin şöyle bir tanımı var: "En ufak krizi, mümkün olan en büyük etkiyi yaratmak için kullanabilme becerisi." | TED | هناك تعريف للقيادة الذي يقول , " القدرة علي إستغلال أقل إحتمال للأزمة لإستخدامه لأكثر النتائج المحتملة . " |
Kalp krizi geçirip ölmek oldukça rastlanır bir durum, değil mi? | Open Subtitles | هناك أشخاص يموتون كنتيجة للأزمة القلبية أليسوا كذلك؟ |
Bu ilk krizi nasıl idare edeceğin ilişkinizin kalanını yapacak ya da bitirecek. | Open Subtitles | كيفية معالجتك للأزمة الأولي ستنجح او تفشل بقية علاقتكما |
Ve Çin alfabesinde "kriz" kelimesi için kullanılan karakter, madalyonun öbür tarafını gösteriyor. | TED | و الوصف الصيني للأزمة هو في الواقع نفس الوجه لنفس العملة |
Vernon sürekli Çince kriz kelimesinin tehlike ve fırsat kelimelerinin birleşiminden oluştuğunu söylerdi. | Open Subtitles | فيرنون دائما يقول أن الكلمة الصينية للأزمة هي عبارة عن دمج بين أحرف كلمتي خطر وفرصة |
Bence insanlar bir farklılık yapmak istiyor, ama sadece bu krize bir çözüm olup olmadığını bilmiyorlar. | TED | أعتقد أن الناس يريدون أن يحدثوا فرقًا، لكنهم فقط لا يعلمون إن كانت هناك أي حلول للأزمة. |
Finansal krize verilen tepki de bu şekilde. | TED | يمكننا أن نرى هذا بالطبع كرد فعل للأزمة المالية الحالية. |
Birkaç dakika sonra da kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | وبعدها بدقائق معدودة تعرض للأزمة القلبية. |
Kalp krizi geçirdiği andan öldüğü ana kadar sence çok acı çekmiş midir? | Open Subtitles | بين تعرضه للأزمة القلبية ووقت وفاته، تظنه كان يعاني الكثير من الألم؟ |
Kalp krizi için yanlış kolunu tutuyorsun. | Open Subtitles | أن تمسك بالذراع الخطأ بالنسبة للأزمة والسكتة القلبية |
Kalp krizi öncesi aşırı yorgunluk, gece terlemesi ve kilo kaybı var. | Open Subtitles | إرهاق، تعرق ليلي فقدان وزن سابق للأزمة |
Güney Amerika'da yine Uluslararası Doktorlar Grubu krizi çıkmış. | Open Subtitles | فريق أطباء دولي آخر للأزمة في "أمريكا الجنوبية" |
"Ve bugün itibariyle, biz bu mevcut kriz için hiçbir sonuç göremiyoruz". | Open Subtitles | وبالنسبة لليوم، لا نبصر أيّ نهاية للأزمة الحالية |
Kalp krizinin bir çeşidinde hidrojen sülfit verilen hayvanların şu anda kriz geçirsek size ve bana uygulanan normal yöntemlerle tedavi edilenlere göre kalbinde zarar oranının yüzde 70 düştüğü gözlendi. | TED | في نموذج للأزمة القلبية، تم إعطاء كبريتيد الهيدروجين للحيوانات وحدث ٧٠٪ انخفاض في حالات تلف القلب مقارنة بمن تم معالجتهم بالشكل التقليدي الذي سنتلقاه إن أصيب أي منا بأزمة قلبية هنا الآن. |
AVRUPA BİRLİĞİ VE BİRLEŞİK DEVLETLER TEMSİLCİLERİ MEVCUT KRİZE DİPLOMATİK BİR ÇÖZÜM ARAMAK İÇİN YANUKOVİÇ'LE GÖRÜŞÜYORLAR | Open Subtitles | ممثلة للإتحاد الأوروبي والولايات المتحدة جاءت لمقابلة يونوكوفيتش في سبيل إيجاد حل ديبلوماسي للأزمة الراهنة |
Anneler Burger Chef'i sever, çünkü o bir krize çözümdür. | Open Subtitles | الأمهات يحبون "برقر شيف" لأنه جواب للأزمة. |