| Gece gelen aslanlara işte bu şekilde görünüyor. | TED | وهذا كيف تبدو للأسود عندما يأتون في الليل. |
| Onu hayvanat bahçesindeki aslanlara ya da ayılara verebilirim. | Open Subtitles | حسناً, بإمكاني أن أعطيه للأسود أو الدببة في حديقة الحيوان. |
| Sadece koyunlara ve zebralara değil aslanlara da. | Open Subtitles | ليس فقط للخراف وحُمُر الوحش بل للأسود أيضًا |
| Sanırım o düzlük Aslanlar için iyi bir yer oldu. | Open Subtitles | أظن أنّ هذا المكان المستوي أصبح موقع جيد للأسود |
| Kim derdi ki Hamza, o şarap içen, tek başına aslan avına çıkan Hamza... | Open Subtitles | من كان يتخيل أن حمزه , حمزه قبل الجميع , مع شربه للخمر , و صيده للأسود |
| Benim için herşey siyahtı ama öğretmenim bana siyahın yeni anlamını öğretti. | Open Subtitles | بالنسبة لي كُلّ شيء كَانَ أسود لكن معلّمَي علّمَني المعنى الجديد للأسود |
| Benden ne yapmamı istiyorsun? Sanırım önce aslanların sigortasını halletmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا, اعتقد أنه يجب علينا أن نحصل علي تأمين للأسود |
| aslanlara atılan Hıristiyanları gördüm kendi gözlerimle. | Open Subtitles | رأيت المسيحيّين يُقدّمون طعاماً للأسود بأمّ عيني. |
| Komodo ejderi gösterisini çok sevdi ama sanırım aslanlara karşı alerjisi var. | Open Subtitles | أحب معرض تنين الكومودو لكن أعتقد أن عنده حساسية للأسود |
| Amma "kendini aslanlara yem eden" tipte bir zavallısın bu günlerde, değil mi? | Open Subtitles | أليس "يلقي نفسه للأسود" قديمة إلى حد ما هذه الأيام ؟ |
| aslanlara umduklarından çok daha yakınlar. | Open Subtitles | إنهم أقرب للأسود أكثر مما يظنوا |
| aslanlara atın şunu! Bana emir vermek neymiş öğrensin! | Open Subtitles | أرموا به للأسود ذلك سوف يلقنه درس |
| Babamın babası onların arenada katledildiklerini aslanlara yem edildiğini gördü. | Open Subtitles | جدّي أرسلهم... ليُصلبوا في السّيرك ويُرمَون للأسود |
| aslanlara atılan Hıristiyanları gördüm kendi gözlerimle. | Open Subtitles | رأيت المسيحيين وهم يُقذفون للأسود. |
| Aslanlar için bu an sanki bir cennet gibidir. | Open Subtitles | ،بالنسبة للأسود تحديداً فهذه جنة عشبية إلى الآن |
| Aslanlar için, güzel zamanlar geri geldi. | Open Subtitles | بالنسبة للأسود الأيام الجميلة قد عادت |
| Aslanlar için lezzetli bir lokma olacak! | Open Subtitles | سيكون لقمة لذيذة للأسود |
| Tabi ki sirkteki eski aslan terbiyeciliği işim! | Open Subtitles | سأعود الى العرض المسرحى لترويضى للأسود |
| Bir aslan için o hayalar ara öğün. | Open Subtitles | بالنسبة للأسود هذه الكرات "تدعى "كرات الطعام |
| - Dört siyahın üzerinde. | Open Subtitles | -أربعة للأسود . |
| Beni deli de ama kendini aslanların önüne atmak biraz kibirli bir hareketti. | Open Subtitles | أقصد، وصل بك الجنون، لرمي نفسك طعاما للأسود هو يبدو لى فخر قليلا. |
| Bastır Cougars. | Open Subtitles | المجد للأسود |