Böyle devam edersem birkaç hayalet daha yakaladıktan sonra ev alabilirim. | Open Subtitles | إذاً أظل هذا الأمر، سوف يكون لدي الكثير من المال لأبني به بيت للأشباح المتزوجين |
hayaletlerin uzun tarihinde hiçbir hayalet kimseye bedenen zarar vermemiştir. | Open Subtitles | مفيش شبح في كل التأريخ الطويل للأشباح آذى أي واحد جسدياً |
Son 6 yılda çıktğım her kadın hayalet lafını duyunca kaçıp gidiyor. | Open Subtitles | كل إمرأة واعدتها في الستة الأعوام الأخيرة ترتج بمجرد ذكري للأشباح |
Sadece Hayaletler arasında popüler olan parlak bir güneş olmak istiyorum ama sana baktığımda kendimi insanları öldüren kara bir güneş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | كُل ما أريدهُ هو أن أكون شمس تُشرق للأشباح فحسب ولكنني عندما أنظر إليك، أشعر بأنني شمس مشؤومة تجعل الناس يموتون |
Hayaletlerle konuşamadığına göre, bu çok mantıksız. | Open Subtitles | لكن بم أنكِ لا تتحدثين للأشباح هذا احتمال ضئيل |
Hayır, değil. Çünkü hayalet diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | كلاّ , ليس له أية علاقة لأنه لا وجود للأشباح |
Bu şahıs hayalet gibi ortadan kaybolmuş olabilir ama hayalet değiller belli ki. | Open Subtitles | هذا الشخص قد يكون إختفى و كأنه شبح لكن لا وجود للأشباح |
İleri seviye bir hayalet kilidi bu. Boşa direnmeye çalışma. | Open Subtitles | هذا قفل متطور للأشباح لا تضيع الوقت بالمقاومة |
Elektriğin ve suyun hâlâ çalışır durumda olduğu bir hayalet şehir burası, değil mi? | Open Subtitles | يبدو المكان كأنه مدينة للأشباح. فقط الماء و الكهرباء مازالا موجودان، صحيح؟ |
Ama niye burada olduklarını bilmiyorum. Sonuçta hayalet Atlılar. | Open Subtitles | لكني لا اعرف لماذا هم كانوا هنا انهم فوارس للأشباح |
Bir kaç hayalet cinayeti çıkacak kitaplar için iyi olabilir. | Open Subtitles | بضعة جرائم للأشباح ستعتبر مادة جيدة لمبيعات كتب مستقبلية |
Buranın bir hayalet ofisi olması gerek. | Open Subtitles | . من المفترض أن هذا مكتب للأشباح |
kulağa hoş geliyor ama hayalet diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لقد أعجبتني القِصّة لكن لا وجود للأشباح |
Geçmiş yıllardan süregelen bir sır var ve öylece giderken bir hayalet kimsenin daha önceden yapamadığı birşeyi yapar bunu görmek için dahi olmaya gerek yok | Open Subtitles | وليس سرا انه فى العام الماضى، بالطريقة التى كانت تجرى بها الامور اصبح للأشباح القدرة على فعل اشياء لم تكن قادرة عليها ابدا من قبل لا يحتاج الامر لعبقرى ليرى ان النظام بأكمله للأشياء يهتز |
Sadece Hayaletler arasında popüler olan parlak bir güneş olmak istiyorum ama sana baktığımda kendimi insanları öldüren kara bir güneş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ،كل ما أريد أنت أكونهُ هي شمس تشرق للأشباح ولكن، عندما أنظر لك أشعر بأنني شمس مشؤمة ،التي تجعل الناس يموتون |
Aç Hayaletler Festivali boyunca takas için kullanılır. | Open Subtitles | هو مستعمل كعرض أثناء المهرجان الصيني للأشباح الجائعة. |
Hayaletler bile sekizinci sınıflar gibi davranabiliyorlar. | Open Subtitles | يمكن للأشباح أيضاً أن تتصرف و كأنهم في الصف الثامن |
Büyükanne, tahtayı kullanmana gerek yok kasabada Hayaletlerle konuşabilen bir kadın var. | Open Subtitles | جدتي، ليس عليك أن تستخدمي اللوحة بعد الآن هناك سيدة في المدينة تستطيع أن تتحدث للأشباح |
Ölümün kıyısından dönüşte Hayaletlerle mi konuşmaya başladın? | Open Subtitles | إقترابك من الموت جعلك تتحدث للأشباح, أيها العجوز ؟ |
Ben de uyanık kalmak için Hayaletlerle sesli konuşuyorum burada. | Open Subtitles | إنّي أتحدث بصوت مسموع للأشباح هنا لإبقاء نفسي يقظًا. |
Sen zaten sürekli insanlara hayaletleri görebildiğini söylüyorsun. | Open Subtitles | فأنت تخبرين الناس برؤيتك للأشباح طوال الوقت |